Haber :İrem KESİM /KKTC
Pandemi ile birlikte ekonominin yükseköğretim alanına etkisi konusu hakkında açıklamalarda bulunan Akpınar; “Pandemi ile başlayan süreçte çok ciddi çalışmalar yaptık. Dönemin hükümeti, YÖK ve YÖDAK ile sürekli olarak görüşmeler yapmak suretiyle bu süreci doğru bir şekilde tanımlamaya ve öğrencilerimizin zaman kaybı oluşumuna uğramamaları için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık” dedi.
“Gelecekle İlgili Ciddi Belirsizlikler Var”
Akpınar, yeni akademik yılda yüz yüze eğitime geçilmesi için yapılması gereken çalışmaların çok yavaş ilerlediğini belirtirken; “İçinde bulunduğumuz bugünü değil, ileri ki akademik yıllarında planlamasını aktardık. Hükümetlerimiz olarak, ne yazık ki tam anlamıyla zaman olarak doğru adımları atabilmiş değiliz. Gelecek dönemlerle ilgili hala daha net olmayan belirsizlikler ve kaygılar var. Bu belirsizliklerin ortadan kalkması için her gün özellikle öğrencilerimizden gelen “yaz dönemi yüz yüze mi olacak?” veya “yeni akademik yıl nasıl olacak?” gibi sorulara karşı yanıt vermekte zorlanıyoruz. GAÜ olarak yüz yüze eğitime geçmek konusunda tüm hazırlıklarımız tamamlanmış olsada, hali hazırda Bakanlar Kurulumuzdan veya yükseköğretim alanından sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK'tan doğru bir yönlendirme alabilmiş değiliz” ifadelerini kullandı.
“Adada ki Ekonomik Gelişimin Öncüsü Yükseköğretim Alanıdır”
Akpınar; “Yükseköğretim alanı sadece ekonomik anlamda değil; entellektüellik anlamında, siyasi ve bilimsel tanıtım anlamında da yükseköğretim alanı o kadar büyük bir önem arz ediyor ki, hükümetimiz bir an önce üniversitelerimizin akademik ve idari kadrolarını bir an önce aşılaması gerekiyor.
“Adada Eğitim Gören Öğrencilerimizin ve Akademisyenlerimizin Bir An Önce Aşılanması Gereklidir”
Akpınar; “Biz şuanda yaz dönemi için binlerce öğrencimizin adaya gelmesini veya yaz kurslarımızın başlaması için gereken doğru adımları atamıyoruz. Adamızda eğitim gören T.C vatandaşı öğrencilerimizin aşılanmaları konusunda Türkiye ve KKTC arasında ki sıcak ilişkilerden dolayı iki Cumhurbaşkanımızın kolaylıkla bir karar alabilmeleri mümkün. Temennimiz en kısa sürede bu belirsizliklerin çözülmesidir” dedi.
“Öğrenci Dostu Ada” Projesinin hiç aksamadan devam etmesi gerekiyor”
Pandemi ile birlikte adada ki öğrenci sayısı, sıkıntıları ve gelecek dönem beklentileri hakkında açıklamalarda bulunan Akpınar; “Pandemi ile birlikte adada öğrenci sayısında ciddi azalmalar yaşandı. Bunun önüne geçmek için Milli Eğitim Bakanlığımız ile Kıbrıs Üniversitesiler Birliği (KÜB) ortak çalışması olan “Öğrenci Dostu Ada” Projesinin hiç aksamadan devam etmesi gerekiyor.
YÖK belirli fakülte ve bölümlerin taban puanlarını yükseltmek suretiyle öğrencilerin adaya gelmesini engellememesi gerekiyor. Bunun için biz pandemi döneminde ciddi uğraşlar verdik. Bunun dışında üniversiteler yeni bölümler açmak istiyor. YÖK bu bölümlerin onayını vermezse Türkiye ve diğer 3.Dünya ülkelerinden maalesef öğrenci alamıyoruz.
“Güney Kıbrıs, öğrencilerin KKTC'ye gelmemeleri konusunda ciddi uğraşlar veriyor”
Özellikle uluslarasılaşmada Güney Kıbrıs'ın yaratmış olduğu bir çok sorun var. Adanın kuzeyinde ki üniversitelerin öğrenci almaması için siyasi gücünü kullanarak Orta Doğu'da, Orta Asya'da, Afrika'da KKTC'nin illegal bir ülke olduğunu, üniversitelerin kabul ve tanınmışlığının olmadığını anlatarak öğrencilerin KKTC'ye gelmemeleri konusunda ciddi uğraşlar veriyor” dedi.