Doç. Dr. Aysin Sinal, pandemi sürecinde yaşanan psikolojik etkileri değerlendirdi
|
|
|
|
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Aysin Sinal, konuk olduğu bir televizyon programında pandemi sürecinde yaşanan psikolojik durumdan söz etti. Sinal, psikolojinin olumsuz etkilendiği durumlarda terapinin ciddi anlamda önem taşıdığını belirtti. |
|
|
|
25 Ağustos 2021 Çarşamba - 14:05 |
|
|
|
|
|
|
|
Haber: İrem Kesim /KKTC
Doç. Dr. Aysin Sinal, pandeminin beklenmedik bir hızla ve farklı varyantlarıyla kendisini
gösterdiğini belirtirken, “Her ne kadar önlemler alsak da stres ve kaygı kendisini gösterdi.
Bilinçaltı bu gibi korkulara çok açıktır. Yani eğer ki biz tedbirleri alırken biraz zora sokarsak
kendimizi bu stresimizi daha da artırır. Çünkü alışkın olmadığımız bir durum içindeyiz ve
buna alışmak epey zaman aldı. Her ne kadar önlem alsak da aşının verdiği etki kadar etkililik
sağlamıyor. Yine de ne yazık ki aşı olmamakta da ısrar eden insanlar var. İstatistiklere göre
aşı çok büyük bir koruma sağlıyor. Bu istatistiği de dikkate alarak hareket etmek
gerekmektedir. Aslında aşı konusunda da şanslıyız çünkü aşılarımız devamlı olarak bizlere
naklediliyor. Ayrıca pandemi bizlere birbirimizi daha iyi tanıma şansı sundu çünkü sosyal
hayatlarımız kısıtlanmış oldu. Bazen bu durum etkisini olumsuza yönde gösterdi çünkü
boşanmalar da arttı. Böyle bir süreçte de muhakkak bir psikolojik destek de almak gerekiyor”
dedi.
Terapi durumundan da bahseden Sinal, “İnsan yapısına baktığımızda, birçok faktör insan
psikolojisini etkiler örneğin; çevresel faktörler ya da DNA’lar. Kişi terapiye geldiğinde bazı
testler yapıldığında anne ya da babada da aynı rahatsızlıklar çıkabiliyor. Pandemi döneminde
de bazı psikolojik rahatsızlıklarda ciddi artışlar yaşanmıştır. Bazı durumlarda insanlar
kaçınmayı da deneyebiliyorlar tavsiye edilen kaçmak değil o durumların üzerine gitmektir.
Pandemi zamanında enfekte olup olmama konusunda da belirsizlik olduğu için insan üzerinde
büyük bir baskı oluştu. Bu da farklı şekillerde insanlara kendisini gösterdi. Bu gibi
durumlarda terapi ve destek büyük önem taşıyor” şeklinde belirtti.
Panikatak durumu ile ilgili konuşan Sinal, “Panikatağın beynin hiçbir sebebi olmadan bir
alarma geçilmesi durumudur yani bir uyarı söz konusudur. Zaten vücutta herhangi bir anormal
durum olduğu zaman beyin vücuda işaret verir. Böbrek üstü bezelerimizde bir zar vardır bu
zarın içinde kortizol dediğimiz bir stres hormonu mevcuttur. Bu bağırsak sendromu, huysuz
bacak sendromlarını da etkiliyor. Dolayısıyloa bu çıkan kortizol karın boşluğuna geliyor ve bu
defa karaciğerlerimiz repoz pompalıyor. Aşırı repozun karın boşluğuna düşmesi de
kolestrolller yağlar da göbeğin üzerine birikim yapıyor. Bizler buna stres beli diyoruz.
Durumlar böyle seyrettiğinde serotonin ve depominde azalma oluyor böylece de kalp
atışlarında dengesizlik gözleniyor, terleme ve nefes alışverişlerinde de değişime neden oluyor.
Bizler buna panikatak diyoruz. Bu durumda kişinin kendisini rahatlatması büyük önem
taşıyor” dedi.
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|