İşte Usta Gazeteci Hakan Solaker'in yeni köşe yazısı 

                   Dizileri Bekleyen Tehlike ve Son Uyarı

Yıllar önce muhabirlik dönemimde birbirinden değerli gazinoların bir bir kapandığına şahit oldum. O zamanlar çok üzülmüştüm. Bazı gazinolar yıkılmış bazılarının yerine büyük marketler gelmişti. Sonuşta kısa sürede koca gece aleminde gazino kültürü yok olmuştu. neden, niye, niçin nasıl bu hale gelmişti ve o birbirinden ünlü sanatçıları sahneye çıkartan gazinolar tarih olmuştu. Yaptığımız araştırmalar neticesinde tahmin ettiğimiz sebeplerden dolayı aslında bu gazinoların kapanmalarına karar verenler gazino patronlarıydı. Çünkü yıllarca assolist ve solist olarak çalıştırdıkları sanatçılar yüksek rakamlar istiyor zamanla gazino patronları bu ücretleri karşılayamadığı gibi müşterilerine sundukları yüksek ücretlerle ağır müşteri kayıplarına uğruyorlardı. Zaman ile assolist ve solistlerini belli bir bütçelere çekmeyi başaramadıkları için gazinolarında kepenk indirmeleri kaçınlmaz oldu. Şimdi gelelim televizyonlarda ki dizilere, artık eskisi gibi haftalık diziler 1,5 milyon 2 ya da 3 milyon bütçeler alamayacaklar. Televizyonlar artık akıllandı ve bir kota uygulamasına geçtiler. Şimdi tv patronları dizi yapımcılarına en fazla 900 bin tl veriyorlar ve gerisine karışmıyorlar. Hal böyle olunca da yapımcılar malesef kilitleniyorlar. Sıkıntılar yavaş yavaş başladı. Ünlü dizi oyuncuları haftada aldıkları bölüm başına 100, 150, 200 ve 250 bin tl gibi paralardan vazgeçecekler gibi gözükmüyor. Dizi yapımcıları da bütçelerinde küçülmeye gidecekleri için bu paraları da ödeyemeyecekler. Sıkıntılar yavaş yavaş boy göstermeye başlad. Özellikle yuncular şapkayı önlerine koymalı ve geleceği bugünden görmeliler. Zamanında gazinoların kapanmasına vesile olan assolist ve solistlerin göremediğini eğer bu oyuncular görürde bütçelerinde yüzde elli iyileşmeye devam ederlerse bu kervan yoluna devam eder. Türkiye'de diziler o kadar başarılı olduar ki Avrupa'da 140 ülkede müşteri buluyorlar ve yayınlanıyorlar. İşte bu güzel oluşumu ve her sene büyüyen sektörü bitirmemek ilk önce oyuncular sonra da yapımcıların elinde. Gelelim televizyon kanallarınakaybolur gider Hafta da 160, 180 dakika dizi örneği dünyanı başka hiçbir ülkesinde yok. Bari bunu hafta da en az 50 dakkikaya indirin yapımcılarda, oyuncularda bir nefes alsın. Tabi ki burada RTÜK e de çok iş düşüyor. Sponsorlar ve ürün yerleştirme konularında biraz daha esnek olurlarsa dizilerimiz daha da büyür ve daha uzun soluklu ekranlarda yer bulurlar. Anlayacağınız herkes üzerine düşeni yaparda fedekarlık yaparlarsa herşey yolunda gider. Yoksa bu dişliden biri arıza yaparsa nasıl gazinolar tarih oldukya dizilerde kaybolur gider. Herkes şapkasını önüne bir koysun ve iyice düşünsün biz nereye gidiyoruz diye...