Dünya “Zorbalık” kelimesini özellikle sadece bir çocuğun diğer bir çocuğa yaptığı davranışı kastederek kullanıyor. Eğer işin içine bir yetişkin girerse, yani bu tatsız durumlar bir yetişkin tarafından çocuğa veya ergene yapılırsa, ona siber taciz, siber istismar deniyor.
Siber zorbalığın mutlaka seksüel bir uzantısı olması gerekmiyor. Ancak mesela birbirini kızdırma amaçlı başlayan siber zorbalığın içine bir süre sonra seksüel ögeler de girebiliyor. Siber zorbalık noktasında yapılanlar bir çocuğun hayal gücü, teknolojiyi kullanırken ki ustalığı ve erişimi ile sınırlı. Bir anlığına zorbalık yapan bir çocuk bir sonraki aşamada kurban yerine geçebiliyor.
Özellikle Amerika’da ve Avrupa’da, siber zorbalık bir defa yapılan bir iletişim gibi görülmüyor özellikle de olayın içine ölüm veya yaralama tehditleri girdiyse. Bu noktadaki dünyada yaşanmış durumlar kriminal suçlar kapsamına girebiliyor. Bu noktada olmayan durumlarda ise genellikle çocuğun ISP ve IM (mesajlaşma) hesaplarını kaybetmesi ile sonuçlanıyor. Kişinin bilgisayarına girme, şifre çalma gibi olaylar söz konusu olduysa da, yine federal kanunlara göre kriminal suç olarak işlem görebiliyor.
Siber zorbalık iki şekilde karşımıza çıkabiliyor.
1. Doğrudan yapılan saldırılar (direct): Çocuklara gönderilen doğrudan mesajlar
2. Vekaleten yapılan saldırılar (by proxy): Seçilen kurbana yapılacak zorbalık, taciz ve benzeri durumlara bilerek veya bilmeyerek başkalarının da dahil olma durumu. Bu durumlarda genellikle işin içinde bir yetişkin de yer aldığı gözlemlendiğinden siber taciz olarak değerlendiriliyor. Daha tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor.
ÇOCUKLAR BUNU NEDEN YAPIYOR?
Uzmanlar siber zorbalığın kızgınlık, intikam alma ve hayal kırıklığı gibi nedenlerle tetiklendiğini söylüyorlar. Bazen ise erişebildikleri ve diledikleri kadar zaman geçirebildikleri bir teknolojik altyapıya sahip oldukları sadece eğlenmek veya sıkıldıkları için yaptıkları ortaya çıkıyor.
Kimisi komik olmak için, ilgi çekmek için yaparken kimisi tesadüfen bu işlere karıştığını söylüyor.
Uzmanlar, siber zorbalığın okuldaki zorbalıktan farklı olduğunu hatırlatıyorlar. Sonuçta okuldaki zorbalık okul kapanınca biterken, siber zorbalık teknoloji sayesinde her an her dakika çocuğun hayatında olabiliyor.
İşte bu konudaki bazı istatistikler:
1. Çocukların %43 ü en az bir kere online zorbalıkla karşılaştıklarını belirtiyorlar. Her 4 çocuktan biri de birden çok kez bununla karşı karşıya kalıyor.
2. Öğrencilerin %70 i sıkça online zorbalığa şahit olduklarını belirtiyorlar.
3. Gençlerin %80 i cep telefonlarını düzenli olarak her gün kullanıyorlar.
4. Gençlerin %68 i siber zorbalığı gerçek bir problem olarak kabul ediyor.
5. Gençlerin %81 i siber zorbalığın okuldaki zorbalığa göre çok daha az yakalandığını daha kolay kaçıldığını düşünüyor.
6. Siber zorbalığa maruz kalan her 10 kurbandan sadece 1 tanesi ailelerini veya güvendikleri bir büyüklerini haberdar etmişler.
7. Kızlar erkeklerden iki kat daha fazla siber zorbalığa maruz kalmışlar. Hatta bunun en son bilinen üzücü hikayesi Amanda Todd’un hikayesidir.
8. Zorbalığa maruz kalan çocukların diğerlerine göre 2 ile 9 kat daha fazla intihara eğilimli olduğu ortaya çıkmış.
9. Çocukların%58 i kendilerine online olarak kırıcı veya kötü bir sözün söylendiğini itiraf etmiş. Buradaki her 10 çocuğun 4 ü birden fazla bunun başlarına geldiğini belirtmişler.
Kaynaklar: Internet Safety101, Stop Cyber Bullying, End Cyber Bullying