|
|
51. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ HAZIR MI?
|
|
|
|
|
Her sene büyük umutlar ve iddialarla start alan Antalya Altın Portakal Film Festivali bir ya da birkaç neden ile sorunlu biter ve haber manşetlerine Antalya ve Türk sineması adına faydalı hiçbir haber çıkmaz. 50 yıldır yapılan ve Türkiye’nin en ciddi film yarışması 51. festivale hazır mı? Start almaya az kaldı ve suni günden sancılı geçen bir hafta ve sonra tekrar normale dönüş ne kadar başarılı olacak hepimiz şahit olacağız.
30 yıllık meslek hayatımda defalarca Antalya Altın Portakal Film Festivalini takip ettim. Çok güzel gelişmelere ve doğru işlere de tanık oldum yanlış kararlara da. Film sektörünü canlandırmak ve sinemayı onurlandırmak adına yapılan bu festival kısa sürede birçok şehrimize de sıçradı.
Bunun en büyük örneği de Adana Altın Koza Film Festivali. Adana şehri de bu film festivalini çok önemsiyor, onların en büyük hatası doğru medyayı şehirlerine getirememek. Nerde işi gücü olmayan gazeteciler var Adana'ya topluyorlar. Ne kadar faal gazeteciler çağırırlarsa o kadar seslerini yükseltirler.
Biz gelelim esas konumuza. Antalya şehri festivale hazır. Festival organizasyonunu üstlenen Elif Dağdeviren hazır ve bu konuda kendine çok güveniyor. En önemlisi beş sene sonrası yine bir ilk yaşayacak olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel hazır. Menderes Türel benim İstanbul'da katıldığım tanıtım basın toplantısında siyaset ile sanatı işine karıştırmayacağı sözünü vermişti. Bugüne kadar da bu sözünün arkasında durdu.
Elif Dağdeviren ise işine sıkı sarıldı doğru adımlar atarak, doğru insanlarla anlaşarak festivali hazır hale getirdi. Suni kargaşalar ve festivale zarar vermek isteyenler tabi ki olacak. Ama bir yanı gazeteci olan Elif Dağdeviren ve ekibi bu işi de savuşturacaktır. Aslında festivale zarar vermek isteyenler şunu iyi bilmeli ki Türk Sinemasına da zarar veriyorlar. Hele bu sene çok önemli Türk Sinemasının 100. yılı. Herkesin biraz daha hassas ve festivale gelecek zararlardan, dedikodulardan uzak durması gerekmektedir.
Herkesin gözü tabi ki o meşhur kortejde olacaktır. Son birkaç yıldır sinemanın starlarından çok figüranlarını taşıyan kortej olmaktan çıkmalı tekrar eski şaşalı korteje bürünmelidir. Kortej bir festivalin nasıl başlayacağının en büyük sinyalidir. Ölü doğan bir festival ölü olarak biter. Türk sinemasının 100. yılı olması sebebiyle aslında Türk Sinemasına yıllarca emek vermiş starlarımız Antalya'da olmalı. 51. Antalya Altın Portakal Film Festivaline gelmeli, halk ile, medya ile, sinema severlerle kucaklaşmalı, panellere katılmalı ve en önemlisi bu Sinemanın 100. yılında var olduğunu, sinemanın önemini yeni nesile göstermeli.
Siyaset, dargınlık ve alınganlıklar göstermeden güç ve el birliğinizi Antalya sonra da Türkiye görmeli. Bakın bu sene 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali profesyonellere teslim edildi. Elif Dağdeviren ve ekibi şu ana kadar kendilerinden emin adımlarla 10 Ekime yürüyorlar. Bir hafta sürecek festivalde her şeyin adil ve hakkaniyet düzeyinde geçmesi bekleniyor. Çalışmalar üst düzey tamamlandı. Festival jüri başkanı Yılmaz Erdoğan'da işini ekibi ile birlikte çok ciddiye alan ve uygulayan bir sanatçı.
Başkan Menderes Türel’de, çok güvendiği ve festivali teslim ettiği Elif Dağdeviren'de hazırlar artık. Bundan sonra bahane yok, bundan sonra sadece icraat olacak. Biz gazeteciler olarak ama olursak bizzat yerinde Antalya'da, olamaz isek İstanbul'da elimizden geldiği kadar hem festivalin yanında hem de takipçisi olacağız. Geçen seneyi unuttuk bu sene bize festival adına, emek verenler adına Antalya halkı ve Türkiye adına sinemanın 100. yılı adına başarılarla dolu bir gala yapsın. Tekrar 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali adına emeği geçen herkese teşekkürler...
Hakan SOLAKER...