Tıkanmış Hollywood yaratıcılığının seks satar limanına yanaşan son gemisi “Grinin Elli Tonu”
Hollywood ve Amerikan sineması son dönemde büyük bir yaratıcılık krizinde.
Dikkate değer yeni proje üretilemiyor. Bu duruma ilk çözüm olarak tüm Hollywood stüdyoları çizgi romanlara saldırdı. Bu yüzden son yıllarda arka arkaya çizgi roman uyarlamaları seyretmeye başladık.
Marvel serisinin en kıytırık kahramanlarına kadar tüm çizgi roman dünyası büyük bütçeli stüdyo filmlerinin yaratıcılık boşluğunu doldurmaya başladı. Tabii boşta kalan eski defterleri karıştırırmış durumu da ortada birazcık tutmuş tüm filmler tekrar çekildi.
Bu kadar sıkışmışlık çok doğal olarak seks satar uyanıklığını da gündeme getiriyor. Ve tıkanmış hollywood yaratıcılığının seks satar limanına yanaşan son gemisi “Grinin Elli Tonu”.
Film E.L. James'in çok satanlar listesinden inmeyen aynı adlı romanından uyarlanmış, yönetmenliğini Sam Taylor-Johnson üstlenirken, başrolleri Jamie Dornan ve Dakota Johnson paylaşıyor.
James’in romanında bulunan derinlik katan birçok öğe filmde mevcut değil. Critian grey de neredeyse karikatür kıvamına gelmiş. “Aman porno çekiyor” demesinler korkusu da, kitabın başarılı yönlerinin yönetmen tarafından filme taşınmasına mani olmuş. Sonuç sığ başarısız 3. sınıf bir erotik film.
Bütün bunlar filmin 850 bin kişinin üzerinde gayet başaralı bir gişe sonucu elde etmesini engellemedi.
Türk sinema ve dizi sektörü her geçen gün dünya piyasasında varlığını daha da hissetirmekte.
Amerikan sinemasının içine düştüğü bu durum aslında çok kolayca bir fırsata dönüştürülebilir.
Bu topraklardan çıkmış birçok hikaye var ve bunlar doğru anlatıldığında bütün dünya izlemekten büyük zevk alıyor. Bunun en güzel örneği de muhteşem yüzyıl.
Artık “muhteşem yüzyıl gibi” taklitçiliğine sığınmamış ama köklerini bu toprakların zengin kültüründen alan birçok proje dünya çapında hak ettiği başarıya ulaşmalı.