|
|
Nihat Doğan Sonunda Kendi Fişini Çekti
|
|
|
|
|
Nihat Doğan genç bir sanatçı, yorumcu ve besteci. Tüm bu özelliklere sahipken siyasete, spor yorumculuğuna, antrenörlüğe ve burnunu sokmaması gereken her şeye burnunu sokmaya ve o konularda filozof gibi konuşmaya bayılan biri. Atalarımız her zaman sanatçılar için toplumun aynaları olarak göstermiş. Sanatçıların topluma örnek olmalarını söylemişlerdi. Gerçi bizim ülkede pek geçerli olmayan sözler bunlar ama yine de hatırlatmak istedim.
Kadına şiddet, kadına güç gösterisi yapmak erkeklik midir? Yoksa erkeklerin zayıflığını, korkaklığını göstermesi midir? Kadın erkek eşitliğini neden bazı kesimler anlamaz, ya da anlamak istemez bunu bende pek anlamıyorum doğrusu. Nihat Doğan İstanbul’da yetişmiş, büyümüş ünlü isimlerle beraberlik yaşamış biri. Hatta modern giyimi en iyi ve cesur olarak sergileyen Seda Sayan ile de beraberlik yaşayan bir sanatçı.
Özgecan Aslan hakkında yorum yapmak, açıklama yapmak sana mı düştü? Bir sen mi kaldın yorum yapacak? Neyin dikkatini çekmek istiyorsun? Ne yapmak istiyorsun? Daha önceleri yaptığın bir sürü açıklamalarınla kamuoyunun tepkisini çektin hiç mi akıllanmadın? Senin yaşantın seni bağlar, senin fikirlerin seni bağlar. Bu toplumun senin fikirlerine ihtiyacı yok. Sen zaten ihtiyaç duyulacak bir açıklama değil toplumu karıştıracak açıklamalar yapıyorsun.
Sen müzik adamı değil misin? Sen besteci ve yorumcu değil misin? Sen sanatçı değil misin? Her üzerine düşmeyen vazifeyi üstlenmek zorunda mısın? Ülkede bir yorum, bir görüş açığı var da sen mi kapatıyorsun? Mini etek sorun mu? Sorun ise sen mi çözeceksin? Aslında sende kabahat değil. Seni haber yapan biz gazetecilerde, seni gündeme getiren biz magazincilerde, seni ekrana taşıyan meslektaşlarımda kabahat var. Sen nasıl bir toplum, nasıl bir yaşantı ve nasıl bir kadın hayal ediyorsun ki bunu açıkça söyleyebiliyorsun?
Hem kendine yazık ediyorsun hem de sanatına, mesleğine ihanet ediyorsun. Sen şarkılarını söyle, besteler yap, konserler yap, survivor yarışmasına git yarış orada kendini göster. Sanatçı kimliğinden uzaklaştığın an saçmalıyorsun. Bu ilk olmuyor ama dertte almıyorsun. Sonra tepkiler gelince de çark ediyorsun. İşte burada en büyük hatayı yapıyorsun. Söylediğinin de arkasında duramıyorsun. Madem yanlış bir açıklamaydı, madem olmaması gereken bir açıklamaydı baştan neden yaptın, baştan neden söyledin. Kadına şiddeti dünya kınıyor sen hala neredesin.
Özgecan Aslan daha hayatının baharında hunlarca öldürülüyor. Ortada büyük bir acı ve tepki var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak acılı aileyi evlerinde ziyaret ederek taziyede bulundular. Türk kadını işte böylesine onurlu ve dik durabilen tepkisini ortaya koyabilen bir toplumdur ve öylede olmalıdır. Kadına şiddet her ülkede karşı durulması gereken ve tepki verilmesi gereken bir olaydır. Kızlarımız bu ülkede istediği gibi giyinmeli, modayı istediği gibi uygulamalıdır. Yetişkin kızlarımız mini etek de giyinir, baş örtüsü de takar, makyaj yapar, yapmaz ama aynı toplumda yaşarlar, nefes alırlar ve arkadaşlardır. Çok güzel bir kızımızı kaybetmenin acısını yaşarken Özgecan Aslan’a Allah rahmet eylesin ve mekânı cennet olsun dileklerimi iletirken kederli ailesine de baş sağlığı diliyorum. Dilerim Allah’tan kızlarımız başka cinayetlere, sapıklara ve tecavüzlerin ellerine düşmesin. Türk adaleti en ağır cezayı bu katillere ve düşünceye sahip olanlara versin ki başlarına nasıl bir şey geleceklerini en azından anlasınlar.
Nihat Doğan’a gelince çok şey demek istemiyorum kendi fişini kendi eliyle çekecek kadar cahil birine ne yazılır ki. Bence Nihat Doğan bu fikri ve düşüncesi ile Sudi Arabistan’da yaşayabilir. Çok da iyi olur.
NİHAT DOĞAN SON – NİHAT DOĞAN BİTTİ – NİHAT DOĞAN THE AND – NİHAT DOĞAN FİNE
Hakan Solaker…