|
|
SANAT GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?
|
|
|
|
|
Merhabalar sizlere bu hafta yazacağım konu yine sanat üzerine.
Sanat hayatımıza nasıl etki eder? Ne için herkes sanat önemlidir der de bunu açıklamaz?
Sanatlar arasında yüksek alçak basit ya da zor diye bir ayrım gözetmek sanatsever açısından nasıl olabilir? Bireylere nasıl etki eder? Fark etmeseniz de size etki eder mi? Gerçekten gerekli midir?
Her şeyden önce Sanat bireylerin ruhuna ve de toplumların ruhuna nefes aldırır. Hayatın sert taraflarında örselenmiş ruhlarımızı yumuşatır bize fark ettirmeden ruhlarımızı daha da insan olmaya sevk eder. İnsanlığımızı hatırlatır. Nasıl mı?
Düşünün bir kere arkadaşlarınızla bir sohbettesiniz konuşmaktasınız. Bir konuk geldi ve elinde bir enstruman var ya da sesi güzel bir kişi. İçinizden biri getirmiş ve tanıttı onu meziyetini de söyledi.
Doğal olarak dendi ki o halde çal/söyle bakalım da biraz ortamın havası değişsin dediler. O da girdi şarkı-türkü-gazel-bozlak-taksim her ne ise. Kesinlikle çoğunuz böyle bir ortam tecrübesi yaşamışsınızdır eminim.
Ses başlar başlamaz eğer güzel de çalıyor ya da söylüyorsa herkes bir sus pus olur kediler gibi onun ellerine-ağzına bakmaya başlarlar. Bazılarının hafifçe boynu bükülür. Bazılarının yüzünde hafif bir tebessüm dalar herkes iç dünyasına kısacık süre içinde bambaşka alemlere dalar.
İşte bu sihir gibi tarif edilemez bir şeydir. Oraya gelen şiir de okusaydı, resimlerini gösterseydi ya da bir şey çiziktirse idi, veya çektiği fotoğrafları gösterseydi de değişik renklerde de olsa yine hepinize az çok aynı etki olurdu.
Az önceki sohbetinizdeki halinizden bambaşka bir ruh haline girersiniz. En yalın anlatımı ile kafanız dağılır bir süreliğine bile olsa uzaklaşırsınız olduğunuz yerden ruhen.
Sanatın ne olduğu hiç önemli değil, nasıl olduğu ve nasıl yapıldığı önemlidir. Ne denli özenle, tüm ruhu vererek yapılmış ya da yapılmakta ise ruha o denli etki eder sanat.
Bu etkinin bir kez tadına vardınız mı ve de fark ettiniz mi hoşunuza gittiğini artık onu aramaya başlarsınız. Siz o ruh halinin peşine gidersiniz ve konsere gitmek istersiniz, ortamda canlı müzik olsun istersiniz, şiir dinletisine, operaya, senfoniye, Türk Sanat müziği, halk müziği konserine, sergiye v.s. gitmeye başlarsınız. Ortamlarınızı onunla süslemeye çabalarsınız. İşte o zaman artık siz de bir sanatçı sayılırsınız. Çünkü ona gönül vermiş sanat aşığı oluvermişsiniz. Sanatı, dolayısıyla da sanatçıyı destekliyor olursunuz.
Zaten sanatçının sizden istediği, beklediği de sadece ama sadece budur.