İngiltere’de yer alan Southampton Üniversitesi’nden bilim insanları, düzenli olarak kahve içen kişilerin, halk arasında siroz olarak bilinen kronik karaciğer hastalığı geliştirme ve bu hastalıktan dolayı ölme riskinin önemli ölçüde daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Kahveyi günlük rutinine ekleyenler için bilim insanlarından iyi bir haber var. İngiltere’de yapılan araştırma, düzenli olarak kahve içenlerin, halk arasında “siroz” olarak bilinen kronik karaciğer hastalığına yakalanma olasılığının yüzde 20, bu hastalıktan ölme olasılığının ise yüzde 49 oranında daha düşük olduğunu ortaya koydu. Çalışma kapsamında yaklaşık 500 bin kişinin karaciğer sağlığı 10 yıl boyunca takip edildi.
YAKLAŞIK 500 BİN KİŞİ İNCELENDİ
Sonuçları BMC Halk Sağlığı dergisinde yayımlanan çalışma kapsamında araştırmacılar, belirli koşullarla ilişkili genetik ve çevresel faktörlerin seçilmesine yardımcı olmak için tasarlanmış bir proje olan UK Biobank'taki 494 bin 585 katılımcıdan gelen verileri analiz etti.
Tüm katılımcılar, projeye kaydolduklarında 40 ila 69 yaşları arasındaydı ve başlangıçta kahve içen 384 bin 818 kişiyle karşılaştırıldığında, içeceği tüketmeyen 109 bin 767 kişi vardı. Ekip, ortalama 11 yıllık bir süre boyunca katılımcıların karaciğer sağlığına baktı.
SİROZDAN ÖLME RİSKİ YÜZDE 49 ORANINDA DÜŞTÜ
Çalışma, katılımcıların vücut kitle endeksi, alkol tüketimi ve sigara içme durumu gibi faktörleri hesaba katıldıktan sonra, herhangi bir miktarda ve herhangi bir türde kahve içenlerin, kronik karaciğer hastalığı veya yağlı karaciğer hastalığı geliştirme riskinin yüzde 20 daha düşük olduğunu ortaya koydu. Aynı zamanda, kahve içenlerin kronik karaciğer hastalığından ölme riskinin de yüzde 49 daha düşük olduğu açıklandı.
3-4 FİNCANDAN SONRA EK BİR FAYDA SAĞLANMIYOR
Diğer taraftan araştırmacılar, etkinin büyüklüğünün tüketilen kahve miktarıyla günde yaklaşık üç ile dört fincana kadar arttığını, "bu miktarın ötesindeki tüketimin ek bir fayda sağlamadığını" açıkladı.
Öte yandan, British Liver Trust'tan Vanessa Hebditch, araştırmanın kahvenin karaciğer sağlığına iyi geldiğine dair artan kanıtlara katkıda bulunduğunu belirterek, "Ancak, insanların karaciğer sağlığını sadece kahve içerek değil, aynı zamanda alkolü azaltarak ve egzersiz yaparak iyileştirmeleri önemli" dedi.
Southampton Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Prof Paul Roderick, “Bulgularımız kahve içmenin ciddi karaciğer hastalığına karşı koruyucu olduğunu doğruluyor” dedi.
Bundan önceki bazı çalışmalar da kahvenin karaciğer kanserini önlemeye yardımcı olabileceğini ve alkole bağlı karaciğer hastalığı riskini azaltabileceğini ortaya koymuştu.
Kronik Karaciğer Hastalığı olarak da adlandırılan Siroz, karaciğerde ileri derecede hasar oluştuğunda ortaya çıkıyor. Bunun sonucunda karaciğerin yapısal fonksiyonlarında çeşitli bozulmalar oluşuyor ve organ normal işlevlerini yerine getiremiyor. Süreç ilerledikçe işlevine devam eden karaciğer hücrelerinin azalması sonucunda karaciğer giderek sertleşmeye ve küçülmeye başlıyor. Ardından, sertleşen dokulara kanın akışı zorlaşıyor ve kanın dokuya ulaşamaması sebebiyle yeni damar yolları oluşuyor. Tüm bu olaylar karaciğeri daha da olumsuz etkileyerek siroz tablosunu ağırlaştırıyor. Sonuç olarak karaciğer fonksiyonunu yerine getirememeye başladığından, karaciğer yetmezliği oluşuyor.