Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’deki 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “15 Temmuz; milletin, millî iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz; hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş, hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir” dedi.
15 Temmuz destanının beşinci yıl dönümünde, Gazi TBMM’de milletvekilleri ile beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlerimin hemen başında ülkemizin bekası, milletimizin istiklali uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Vatan ve millet için mücadele ederken gazilik mertebesine erişmiş tüm gazilerimize sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum. O gece özgürlüğüne, ezanına, bayrağına, vatanına, devletine, geleceğine sahip çıkan milletimin tüm fertlerine şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“BU MİLLET ‘TÜRKİYE’NİN GEÇİLMEZ’ OLDUĞUNU TÜM DÜNYAYA BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR”
Hiç kimsenin, özellikle de TBMM çatısı altında görev yapanların, 15 Temmuz gecesi milletin verdiği şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz; milletin, millî iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz; hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş, hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir. Genci, yaşlısıyla bu millet ‘Türkiye’nin geçilmez’ olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir” diye konuştu.
Türk Milleti sokakta istiklalini korurken, milletin vekillerinin de yüce TBMM çatısı altında demokrasiye ve millî iradeye sımsıkı sahip çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Milletvekillerimiz, Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde, tepelerine atılan bombalara rağmen, halkın emanetini yere düşürmemiştir. Bu vesileyle o gece engelleri aşarak, tankların çevresinden dolanarak, namluların ucundan yürüyerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelen ve milletin vekili olmanın sorumluluğunu bihakkın yerine getiren herkese, şahsım, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih, 15 Temmuz gecesi yaşanan diğer kahramanlıklar gibi Gazi Meclis’imizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır. Nasıl İstiklal Harbimizi sevk ve idare eden Büyük Millet Meclisimizin üyeleri aradan geçen bir asra rağmen hâlen hayırla yâd ediliyorsa, Yeni Türkiye’nin İstikbal Mücadelesinin önderleri de inşallah hep şükran ve minnetle anılacaktır.”