İşte O Ekip. 14 ay önce kadavradan rahim nakli gerçekleştirilen kadın Anne Oldu

30 Eylül 2022 Cuma  16:46

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 27 Temmuz 2021’de Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen
Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ömer Özkan başkanlığındaki 40 kişilik ekip, Havva Erdem’e 8.5 saat süren operasyonla kadavradan rahim
nakletti. Türkiye’de kadavradan ikinci rahim nakli yapılan Havva Erdem’in ameliyatının üzerinden 14 ay
geçti. Akdeniz Üniversitesi’nde gerçekleştirilen rahim naklinin birinci yılında Havva Erdem’in durumunu
yakından takip eden doktorları hamilelik süreci ve doğum süreci ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Akdeniz
Üniversitesi Hastanesi B Blok Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısına Akdeniz Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, Hastane Başhekim
Yardımcıları Prof. Dr. Özge Turhan, Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan, Doç. Dr. Aslı Bostancı Toptaş, Doç. Dr.
Veli Vural, Dr. Öğr. Üyesi Ali Ünal, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve
Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim
Üyeleri Prof. Dr. İbrahim İnanç Mendilcioğlu, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İlker Öngüç Aycan, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan
Ongun katıldı.
AÇTIĞIMIZ YOLLA BİRÇOK ANNE BEBEK SAHİBİ OLDU
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hem Türkiye’de hem de dünyada birçok kadının
büyük merakla beklediği, çok güzel bir müjdeyi sizinle paylaşmak üzere toplandık. Prof. Dr. Ömer Özkan
hocamızın liderliğinde, 2011 yılında, dünyanın kadavradan ilk başarılı rahim naklini gerçekleştirmiştik. Bu
nakil ülkemizde çok anlaşılmasa da yurt dışında çok yankı buldu. Tıp dünyasında, özellikle kadın doğum
alanında çığır açtı, öncü oldu. Bizden yardım alarak, açtığımız yolda başka ülkeler de bu operasyonu
gerçekleştirmek için çalışmalara başladı. Dünyada bugüne kadar 30’a yakın kadın, dünyanın farklı
ülkelerinde, bizim tecrübelerimiz ışığında yapılan operasyonlarla anne oldu. Nobel ödülü alması gereken,
bunu hak eden bir operasyondu.” dedi.
HAVVA ERDEM NAKİLDEN 14 AY SONRA DOĞUM YAPTI
İlk nakli gerçekleştirdikten sonra Derya Sert’in 9 yıl takipten sonra anne olduğunu hatırlatan Rektör Özkan,
“Üniversitemizde yapılan ikinci rahim nakli ise Temmuz 2021’de Havva Erdem’e yapıldı. İlk naklimizde elde
ettiğimiz tecrübelerle Havva’nın daha hızlı gebe kalmasını bağladık. Mart 2022’de gebelik gerçekleşti. Ve
güzel haber dün geldi. Nakilden 14 ay sonra, dün sabaha karşı Havva’nın doğumunu gerçekleştirdik. Çok
güzel, sağlıklı bir bebeği var. Bebeğimiz de anne de sağlıklı.” şeklinde konuştu. Rektör Özkan, “Emeği geçen
başta Ömer Özkan olmak üzere, Kadın Doğumdan İnanç Mendilcioğlu, Nasuh Utku Doğan, Hülya Eren
Kandemir; tüp bebeği yapan Mustafa Bahçeci, Kübra Boynukalın, yeni doğan servisinden Hakan Ongun,
anesteziden İlker Aycan, Gülbin Arıcı, dahiliyeden Nusret Yılmaz, Organ naklinden Özge Turhan, Haydar
Adanır ile tüm asistanlarımıza, tüm hemşirelerimize, personelimize teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan,
“Bundan 11 yıl önce 8 Ağustos 2011 yılında başlayan bir serüvendi. Başarılı rahim nakli sonrasında Dünya’da
bizim tekniğimiz kullanılarak ameliyatlar yapılıyor. Ve birçok ülkede bu ameliyatlar bizim ülkemizin
istasyonu verilerek, bilgileri verilerek bu teknik kullanılıyor. Hastamızda bebeğimizde gayet sağlıklı. Ben
aileye çocuklarıyla beraber sağlıklı, uzun bir ömür diliyorum. Bu ümitli haberi bekleyen birçok aileye de
inşallah gelecek için bir umut olur.” dedi. Ameliyatın büyük ve özverili bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini
söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, “Ülkemizde bu ameliyatların yapılabiliyor olmasında özellikle bu konuda
bize güvenen Sağlık Bakanlığı’nın tüm otoritesine teşekkür ediyoruz. Hem bize güvendiler biz de onları
mahcup etmediğimizi düşünüyoruz. Dış arenada da hem sağlık turizmi alanında hem ülkenin tıp düzeyini
göstermesi açısında da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmiş dönemde ilk karaciğer nakli, kalp nakli,
böbrek nakli, yüz kol nakli sükse yaptıysa rahim nakli de o derece önemli. Hatta şöyle bir önemi var bu
nakillerin. Bu tür nakiller geçici bağışıklık sistemini baskılıyor. Bebek sahibi olduktan sonra çocuk ve anne
sağlıklı bir şekilde normal bir insan gibi ilaç kullanmadan devam ediyor. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Hem
aileye hem üniversitemize hem de ülkemize hayırlı olsun diyorum.” şeklinde konuştu.
HAVVA ERDEM İYİ, DOĞUM BAŞARILI OLDU
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim İnanç Mendilcioğlu, “2011
yılında yapılan ilk dünyanın rahim naklinin doğumunu iki yıl önce başarılı bir şekilde yaptırmıştık. O
bebeğimiz büyüdü. Şimdi de mutlulukla ikinci yapılan rahim naklinin doğum bilgilerini veriyoruz. Havva
Erdem 29 haftalık olarak doğum yaptı. 1720 gram bir kız bebek doğurdu. Havva Erdem iyi, doğum başarılı
oldu.” dedi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Ongun ise
“Bebeğimiz yaklaşık 36 saat önce 29 haftalık ve 1720 gram olarak doğdu. Doğar doğmaz da ağladı. Herhangi
bir sorun doğma esnasında gerçekleşmedi. Bebeğimiz kendi başına nefes alıyor çok küçük doğduğu için biz
ona solunum desteği yapmaya devam ediyoruz. Stabil olduğu için de anne sütüyle beslenmesine geçtik. Uzun
bir periyot bizi bekliyor. İlk yapılan tetkiklerinde de herhangi bir patoloji yok. Eğer herhangi bir sorun
yaşamayacak olursak 40-50 gün civarında bir yatış düşünüyoruz. İnşallah hep birlikte yüzümüzün akıyla takip
edip taburcu edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
YAKLAŞIK 36 SAAT ÖNCE 29 HAFTALIK VE 1720 GRAM OLARAK DOĞDU
Basın mensuplarının Nobel ödülüyle ilişkin sorusuna Prof. Dr. Ömer Özkan, “Bizim Nobel’imiz bu
çocukların sağlıklı doğması. Daha da önemli dünyaya bu literatüre biz bunu yayın olarak koyduk. Çok güzel
bir konudan bahsettiniz Batıyla savaşmak için de kendi ülkenizin desteğiniz almanız gerekiyor. Bu kadın
doğum camiasının büyük bir başarısı. Biz bunlara vesile olduk gelecekte de birçok klinik bunları başarılı bir
şekilde yapacak. Bizim binlerce aileye yardımcı olma şansımız yok. Ama o dönemde bir basın toplantısı
düzenlenmişti. Ameliyattan bir hafta sonra o dönemde bununla ilgilenen birkaç klinikten biri olan İsveç ekibi
bizim misafirperverliğimizle birlikte gayet güzel ağırladık. Tüm tekniklerimizi ayrıntılı bir şekilde onlara
anlattık. Onlarda mükemmel bir iş yaptıklarını bu tekniğin işlerine yarayacağını üç beş sene sonra yapacakları
bir şeyi bizden de destek alarak yapacaklarını söylediler. Tekniğimizi verdik yayınladık her şey gayet güzel
bilimsel arenada ama bir süre sonra tabi bizi ülkemizde yaptığımız bir şeyde deneysel çalışmalarda hayvan
çalışmaların da onlarca hayvanı maalesef kullanıyoruz. Ondan sonra klinik araştırmalara geçiyorsunuz. Biz üç
hastayı hazırlamamıza rağmen bir hastada devam ettik. Derya Sert’e verdiğimiz sözü o hastayı ihmal edip bu
olmadı ikinci, üçüncü hastayı yapalım şeyine girmedik, klinik bir çalışma oluşturmadık. Derya Sert’ten
başarılı olur olmaz biz ikinci hastamızı yaptık. Bunun klinik realite olması gerekir. Bir hastayı denek olarak
kullanamazsınız. Ama bizi verdiğimiz tüm altyapılarla bizim verdiğimiz teknikle sekiz, on hasta yapıp iki,
üçünü yedi tanesinin ne olduğunu bilmiyoruz. Ama bunlarla ilgili çalışmalarda biz daha etik daha insani
davrandığımızı düşünüyoruz.” dedi.
LİTERATÜRDE YERİNİ ALDI

Kadın doğum camiasına da başka şeylerde kazandırdıklarını söyleyen Özkan, “Teknik olarak burada tarif
edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nde dünyada teknik tariflemede en üst düzeyde yer alacak konulardan bir tanesi
oluyor. Literatürde yerini aldı. Gelecekte 50 sene sonra belki bahsedecekler ilk nerede yapıldı, burada yapıldı
diye. Kalp, böbrek, karaciğer burada yapıldı derken rahim nakli de Türkiye’de yapıldı diye bundan
bahsedilecek. Bu sadece bir hasta, iki hasta, on, yüz hasta için değil. Ülkenin sağlık sisteminin veya başka
durumunun prestijini göstermesi açısından bu tür ameliyatlar bireysel olarak da olsa önem taşıyor.” ifadelerini
kullandı. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan da “Nobel alanlar Türk ama Amerika adına aldılar. Keşke orada
listede Türkiye olarak özellikle bir tıp ödülü çok prestiji muhteşem olurdu diye düşünüyorum ben.” dedi. Bir
basın mensubunun bebeğinin adının ne olacağı sorusuna Prof. Dr. Ömer Özkan, “Onun kararını aile versin.
Herkes erkek çocuk olunca Ömer Özkan ismini verdi kız çocuğu olunca şunu versin. Ona aile karar verir
inşallah. O konuda biz yorum yapmıyoruz ne uygun görüyorlarsa inşallah sağlıklı bir şekilde taburcu ederiz.”
dedi.
NOBEL ÖDÜLÜ ALMAYI HAK EDİYOR
Nobel ödüllerinin İsveç ve İskandinavya ülkelerinde belirlendiğini söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, “Sizin en
büyük rakibiniz olacak ülkeler buralar. Bunlarla çatışmaya girip de yardım edip de daha sonra bunlar batı
zihniyetiyle sizi ekarte etmeye çalışırlar. Böyle bir konu olursa onlara vermeye çalışırlar. Aday gösterme
konusunda dünyada belirli yerler var. Ve o kurullara tek başına siz İsveç’teki bir üniversitenin
profesörüyseniz tek başına başvurabiliyorlar. İsveç, Norveç, Danimarka için geçerli. Öyle bir maalesef
hakkaniyetsizlik var. Ama dediğim gibi çok da önemli değil olursa çok güzel olur ülke için biz Aziz Sancar ile
de çok onur duyuyoruz. Ülkemizden keşke başka insanlarda alsa. Ülkemizden çıkması bizi onore ederdi. Bu
konuda veya başka konuda bu barış ödülü olur, tıp, edebiyat ödülü olur hepsiyle bir gurur duyarız. Ama daha
da önemlisi sağlıklı aldığınız bir hastayı üzerine bir şeyler katarak sağlıklı bir şekilde ailesine teslim etmek
hele böyle bir durumda. Bundan sonraki yaşamında hiç bize bağımlı olmadan sağlıklı bir şekilde devam
etmesi de çok önemli bir konu.” ifadelerini kullandı.



Sayfa Adresi: http://magazinekibi.com/haber/Iste-O-Ekip-14-ay-once-kadavradan-rahim-nakli-gerceklestirilen-kadin-Anne-Oldu/396605