Şarkıcı ve yönetmen Mahsun Kırmızıgül, ‘Mucize’ filminin Oscar aday adaylığı için seçilmemesi nedeniyle yaptığı açıklamayı eleştirenlere tepki gösterdi. Kırmızıgül, “Türkiye’de ki festivallerde kendi kankalarını ödüllere boğan sinemacıların hali ortadadır. Ben yıllardır sürüp giden haksızlığa karşıyım” dedi.
‘Güneşi Gördüm’ filmiyle 2009’da Oscar aday adayı olan Kırmızıgül, bu kez seçilememesine ilişkin Twitter’de “Halkın büyük beğenisini kazanan ‘Mucize’ maalesef Oscar jürisinin dikkatini çekmedi. İzleyenlere, emeklerimize haksızlık yapıldı” yazdı. Mesajının ardından sosyal medyada eleştirilen Kırmızıgül, Twitter’da açıklama yayınladı.
İşte Mahsun Kırmızıgül’ün o açıklaması:
Oscar için yaptığım açıklamadan dolayı bazı çevreler yine bel altından vurmaya başladı. Onlar birazdan yazacaklarımı iyi okusunlar.
Her şeyden önce şunu anlamanızı istiyorum. Ben filmlerimi halk için yapıyorum.
Halkıyla bir bağ kuramayan, henüz senaryo yazımı aşamasından itibaren festivallerden nasıl ödül koparabilirim endişesi ile film yapmıyorum.
Ben film sektöründe çalışkan sinemacıların emeklerinin talan edilmesinden rahatsızım! Başarının suç sayıldığı yer bizim ülkemizdir.
Filmlerimde çalışan, emek harcayan değerli oyuncu ve teknik ekibime yapılan haksızlıkların karşısındayım.
Sinemada “hızlı, dinamik, sorunsuzca ilerleyen ve gişede iş yapan bir film mutlaka ticarî bir filmdir ve böyle filmler kötüdür”e karşıyım.
“Sanat filmleri ise kağnı gibi ilerler, bunlar da çok kaliteli birer sinema örneğidir” şeklinde bir âyette yok!
Sonuç olarak, yeryüzündeki hiç bir otorite sinemada neyin ticarî film, neyin yüksek sanat filmi olduğuna karar verme hakkına sahip değildir.
Sinemada, gerekse güzel sanatların genelinde bir ürünü sanat eserine dönüştüren ya da bu klasmandan çıkartan tek gerçek otorite zamandır.
Ben 2007’den beri çok sevdiğim bir işi yapıyorum; o işi yaparkende çok büyük riskler alarak yapıyorum.
4 filmi çekebilmek için girdiğim riskleri, katlandığım sıkıntıları Kültür Bakanlığından, Euroimagedan para alan sinemacılar anlayamazlar.
Bugüne kadar çektiğim filmlerde, herkesin yardım alabilmek için önünde sıraya girdiği Kültür Bakanlığından tek kuruş yardım almadım.
Benim filmlerimin gişe başarıları üzerinden Kültür bakanlığına aktardığım paralarla, beni yok sayan sinemacılara katkıda bulundum.
Dahası, bu ülkenin bir sinemacısı olarak, böylesine ağır bir saygısızlık furyasına boyun eğmiyorum.
Türkiye’de ki festivallerde kendi kankalarını ödüllere boğan sinemacıların hali ortadadır. Ben yıllardır sürüp giden haksızlığa karşıyım.
Yerli festivallerin bu tavrılarına karşı Güneşi Gördüm, New York’ta Beş Minare ve Mucizeyi festivallere çok istedikleri halde göndermedim.
Her ne olursa olsun, haksızlıklara karşı gelerek tepkilerimi ortaya koymaya sonuna kadar devam edeceğim. Yeterki sizler yanımda olun.