“Erkek çocuğu gibiydim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de çocukluk günlerini anlatan Aşkın Nur Yengi “İnanılmaz enerjik bir çocuktum. Bayılırdım futbola. Bir arabam vardı plakası ARJ Maradona’yı hatırlattığı için almıştım. Sonra sattım arabayı. Takımda tutmuyorum ama küçük yaşlarda biraz erkek çocuğu gibi yaşadım, bebekle oynamayı seven bir çocuk olmadım. Bir kere oynadım bebeğim çalındı. Çok korktum. Bir dahada içimden gelmedi çivi oynadım, misket oynadım, futbol, basketbol oynadım. İlkokul koşu yarışı birincisi oldum, erkeklerin sporlarına kanalize oldum. Onlarla mutlu oldum.” diyerek anlattı.
 
Futbol kariyerim annem yüzünden bitti”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de çocukken  futbol oynamayı çok sevdiğini anlatan Aşkın Nur Yengi annesinden veto yemiş .“Aslında benim futbol hayatım annemin yüzünden bitti. Mahalle arası bir maç vardı. Sarı bir şortum vardı, kadife minnacık şort. Hepimiz 6-7 yaşlarındayız yan mahalleye futbol maçlarına giderdik. Hepsi erkekti maalesef, bir kız futbolcu bendim. Annem beni aramış, bağırmış, bulamamış. Daha öncede bebekler elimden çalınınca korkmuş, kıpkırmızı olmuş, tansiyonu çıkmış. Sormuş herkese Aşkın nerde diye. Yan mahaleye gitti futbol maçı yapıyorlar demişler. O anı hiç unutmuyorum. Yıllar geçse de silinmeyen bazı fotoğraflar vardır ya o benim hayatımda hep kaldı. Topuk golu atmam gerekiyor küçük kale oynanıyor. Eğildim bacağımın arasından topla beraber annemi gördüm arka taraftan. Topa vurdum çünkü biliyorum bir felaket geliyor. Yanaklar kıpkırmızı olmuş. Yaklaştı benim attığım top kalenin kenarındaki taşa vurup çıktı, ama annem öyle bir tokat attı ki “bana sen nerdesin hem de bu şortla” diye. “Bu kadar adamın arasında bir kız çocuğu senin ne işin var” diye. Karşı tarafta çok hoşlandı bundan çünkü hepsi bana uyuzlar gıcıklar kızım diye. İyi bir futbolcuyum. Nasıl alkışladılar annemi benim bir ağırıma gitti. Gerçekten bir daha hiç topa değmedi ayağım. Ve ben sol ayakla oynarım Maradona gibi. Futbolu evdekiler izlediği kadarıyla bilirdim. Zubizarreta da kaldım. Kızım da topa bayılıyor.” diyerek paylaştı.
 
“Sezen Aksu sesimi duyunca tamam dedi”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Onno Tunç ve Sezen Aksu ile tanışma hikayesini de paylaşan Aşkın Nur Yengi “Ben konservatuarda okurken ablamın hamileliği sözkonusu olunca yerine  bir vokalist ve enstrümanist aranıyordu. O zaman Şan Tiyatrosu’nda bir müzikal var. Çello da çalsın isteniyor.  Ablamda benim kardeşim Konservatuarda Çello eğitimi alıyor, arzu ederseniz gelsin diyor. Ablam bir dönem Sezen Aksu’nun vokalistliğini ve asistanlığını yapmıştı. Sonra menajerlik yaptı. Etiler’de küçük bir evde oturuyorlardı. Konservatuar bittikten sonra seni oraya götüreyim çellonu da al Onno seni dinleyecek dediler. 12 yaşındaydım. Çok heyecanlandım. Gittim. “Çal  bakalım” dediler. Onno piyano da çaldı.   Sesini de dinleyelim dediler. “Ajda’nın Bir Günah Gibi” şarkısını söyledim Sezen girdi içeri onu görünce iyice heyecnlandım, rahatsız oldum. “Ah o ne ses tamam bunu hemen başlatıyoruz, yarın geliyorsun katılıyorsun” dedi.”
 
“Fikriye Hanım’ın hayatından çok etkilendim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de oyunculuk deneyimlerini de anlatan Aşkın Nur Yengi Ziya Öztan’ın yönettiği Kurtuluş dizisinde canlandırdığı Fikriye Hanım’dan çok etkilenmiş. “Ziya Bey’e beni orada özellikle seçmesinin sebebini sormuştum. Rutkay Aziz Atatürk’ü ben Fikriye Hanım’ı oynadım. “Yüzün o kadar Fikriye Hanım’a benziyor ki  o duyguyu bana geçirdin” dedi. Aynı mekanlarda olmaktan inanılmaz keyif aldım. Fikriye Hanım’ın hayatını öğrenince hem kadınsı bir duygu ezdi içimi hem ona yapılan haksızlıklar. Aradaki aşk. Çünkü Atatürk’ün aradaki o bölümlerini bilemedik. Prosedürler yüzünden kavuşamamak. Ne kadar sevmiş onu gördüm. “Çocuk” diye hitap edermis. Oyunculuğa dönem dönem devam ettim ama o kadar çok konser ve mesleki işlerimin olduğu dönemdi. Oyunculuk için ciddi süre ayırmam gerekiyordu. Aynı dönemlere denk geldi elimden geldiğince yaptım.” dedi.
 
“Hırslarım yok”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de hırslarının olmadığını söyleyen Aşkın Nur Yengi “Biraz hırslı olsaydım çok daha iyi olabilirdim. Eksik bir taraf ama ben pozitif yüzleşmeyi seviyorum. Kimsenin canını yakmamak, ben daha iyi yapacağım demek yerine bırak o da yapsın dedim, huzursuzluk olan yerden hemen uzaklaştım. Keske azıcık hırs olsaydı.Bazı şeyler görür duyarım, dururum iki saat sonra gel tepkimi o zaman vereceğim derim. Çok dişli olamadım. Şarkımı iyi söylemek, işimi iyi yapmak isterim.” dedi.
 
“Motor tutkum kaza geçirince bitti”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de motor tutkusundan da bahseden Aşkın Nur Yengi kaza geçirmiş. “Bu tutku çılgın birşeydi. Yanana kadar. O kadar güzel bir duygu ki kuş gibi uçabilme duygusu. Bütün İtalya’yı motorla gezdik.  İstanbul’da başıma bir şey geldi. Ben motor ehliyeti için yokuştan yukarı çıkıyordum, öğretmen bekliyor beni, ehliyet verecekler. Arkamdan bir araba yanaştı, acemi olduğumu bileceği için geçer dedim. Saçlarım dışarda olduğu için kadın olduğumu anladı, üzerime üzerime sürdü direksiyonu. Tabii o anda panik oldum ne yalan söyleyeyim. O anki panikle  kaldırımla araba arasında sıkıştım. Motorla beraber düştüm, düşünce egzos bacağıma yapıştı. Uzun bir dönem acı veren bir şey oldu. Ehliyetimi de gidip almadım motor hayatıma veda oldu.” diyerek anlattı.
 
“Kayahan kendine has bir adamdı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta sanatçı Kayahan’ı da anan Aşkın Nur Yengi  “Kayahan kendine has bir adamdı, herkesi olduğu gibi kabul etmek lazım. Uçarı olanı çıkıntı olanı sivri olanı olduğu gbi kabul ettiğin zaman sorun kalmıyor. Bence Kayahan tam anlaşılmış bir adam değildi. Fikirleriyle yaptıklarıyla anlaşılmış bir adam değildi. Aykırı bir adamdı. Kendine has bir yapısı vardı. Bizim de olduğu gibi, seveni kadar sevmeyeni de vardı herhalde. Ama kendine has. Düşünsenize çok uzun yıllar kanserle tüm iradesiyle savaşmış bir adamdır yaşıyla beraber bedeni yorgun düştü.” dedi.
 
Kızım Nazlı’nın bakışlarında koşulsuz sevgiyi görüyorum”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de kızı Nazlı’dan da bahseden Aşkın Nur Yengi “Hayatımda bana böyle bakan kimse olmadı. O kadar sahici, samimi bakıyor ki onun bakışları koşulsuz bir sevgi en isteyerek, ötesi yok. İnsan olduğumu hatırlatıyor, ne kadar saf olduğumuzu aslında. Ama ne kadar kirlendiğimizi hatırlatıyor enteresan bir duygu. Hepimiz başlarken ne kadar safmışız sonra ne kadar kirlenmişiz. Her ne kadar düzelmeye çalışsak da bir tarafımız masumiyetini kaybediyor, hayat. “ diyerek duygularını paylaştı.