Prof.Dr. Ata Atun Yazdı :Terör Örgütleri Niye Kuruldu
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atun gündeme dair özel köşe Yazısında Terör Örgütleri Niye Kuruldu başlığı ile gündemi değerlendirdi |
|
|
|
5 Ekim 2023 Perşembe - 15:33 |
|
|
|
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atunun ilgiyle okunacak gündeme dair özel köşe Yazısı
Terör Örgütleri Niye Kuruldu
Güney Doğu Anadolu bölgesinde yapılan sismik araştırmalar ve sondajlardan sonra
bölgenin yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir bölge olduğunun ortaya
çıkması, Türkiye’yi ekonomik olarak büyük bir kazanım ve atılıma doğru
yönlendirirken, yıllardır bölgede yaşanan terör olaylarının da farklı bir akış açısı ile
değerlendirilmesine yol açtı. Bu da açgözlü emperyalist (yayılmacı) ülkelerin
Türkiye’nin Doğusunda, Suriye’de ve Irak’ta niye planlı bir şekilde iç karışıklıklar
yarattıkları sorusunun cevabına tekabül ediyor.
Bölge halklarını, “size özgürlük ve devlet kurmayı vaat ediyoruz” sözleri ile gerçekte
kendi ekonomik çıkarları için kandırarak ateşe attıkları, bölgeyi kan, gözyaşı ve kaosa
gark ettikleri artık aşikar.
Açgözlü emperyalist ülkelerin bu terörist grupları beslemek, maaşlarını ödemek,
ellerine verdikleri silahların ve savaş araçlarının bedellerini karşılamak için kendi
ceplerinden çıkan tek bir kuruş bile yok. Dünya ticaretinde geçerli olan ama
kendilerinin tek bir kuruş bedel ödemeden karşılıksız bastıkları kağıt paralar ile bu
terör örgütlerinin bütün finansmanını sağlıyorlar.
Hedefleri Türkiye’nin Doğusunu, Irak’ın kuzeyini, İran’ın batısını ve Suriye’nin
doğusunu kapsayan bu bölgede tamamen kendi yönetim ve güdümlerinde yapay bir
devlet kurmak, bölgedeki petrolün tümünün sahibi ve hakimi olmak, petrole bağımlı
olan devletleri de enerji baskısı altına alarak yaptırım uygulamak, şantaj yapmak.
Hatırlayalım; 1 Kasım 1973 tarihinde dünya siyasetini belirleyen düşünce
kuruluşlarının aldıkları talimat uyarınca üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaya
başladıkları Orta Doğu Planı‘nın ana iskeleti aşağıdaki ana hedeflerden
oluşmaktaydı.
- Üzerinde yapay devletin kurulacağı Türkiye, Suriye, Irak ve İran topraklarında
kargaşa ve iç çatışma çıkarmak,
- Bu ülkeleri yöneten hükümetlerin iç barışı ve huzuru sağlayan polis gücünü
zayıflatmak,
- Sınırlarının güvenliğini sağlayan ve dıştan gelecek saldırıları durduracak ulusal
askeri gücünü içten müdahalelerle kıpırdayamaz ve iş göremez hale getirmek,
- Söz konusu bu ülkelerin emperyalist güçlere karşı koymak cesaretini gösteren
liderlerini yok etmek,
- Bu ülkelerde çıkarılacak iç çatışmalardan sonra, “insan hakları, adalet, eşitlik,
dolaşım özgürlüğü” gibi kulağa hoş gelen yaptırım tehditlerini kullanarak söz
konusu ülkelerin belirlenmiş yerlerini işgal etmek, askeri kamplar kurmak,
- Birleşmiş Milletler kisvesi altında çatışma çıkan yerlere kendilerinin sözünden
çıkmaya cesaret edemeyen ülkelerin askerlerini sokmak, yerleştirmek ve sivil
yaşama müdahale etmek,
- Bu ülkelerin herhangi birinde kendilerinin sözde yasal işgaline karşı çıkabilecek olan
güçleri derhal yok etmek veya susturarak ses çıkaramaz hale getirmek.
- Gerektiği zaman bu ülkelerde askeri darbe yaparak yönetimin başına kendi
adamlarını koyarak, istedikleri gibi ülkeyi ve petrol/doğalgaz yataklarını
çalıştırmak.
- Zaman ve siyasi ortam uygun olunca, kendi sözlerinden çıkamayacak yapay bir
devleti söz konusu topraklar üzerinde kurmak,
- Bölgedeki petrolü ve doğalgazı sorunsuzca çıkararak kendi gereksinimleri için
kullanmak, gerektiği zaman ekonomik veya da siyasi yaptırım için diğer ülkeler
karşı kullanmak.
Yapılan yoğun çalışmalardan sonra uzun vadeli “Orta Doğu Planı”nın ana planı
belirlendi ve 1982 yılında da uygulamaya kondu.
Türkiye’mizde ve komşu ülkeler olan Suriye, Irak ve İran’da yaşanan tüm terör
olaylarının kökeninde bu “Orta Doğu Planı”nın yatmakta olduğunu artık bilmeyen yok.
Bu plan, emperyalist devletlerin yoğun çabalarına rağmen Türkiye ve İran’da
başarısız olurken, Irak ve Suriye’de kısmen başarılı oldu.
Ancak takke düştü kel göründü. Terör örgütü PKK’nın artık Türkiye’den eleman
bulamaması, siyahiler dahil paralı asker sistemine yönelmesi ve bu paraların kimler
tarafından ödendiğinin/ödenebileceğinin ortaya çıkması meselenin özünü ortaya
koyuyor. Öngörüm ve dileğim şudur ki, artık bu dört ülke bir gün bir araya gelecek,
aralarındaki kırgınlıkları veya da küçük anlaşmazlıkları bir kenara itip, birleşerek
emperyalist güçleri topraklarından söküp atacaklar.
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|