Antik Aspendos kenti, Türkiye’nin güneyinde Pamphylia bölgesinde, Akdeniz’e dökülen antik Eurymedon (Köprüçay) nehri kenarında, kayalık bir tepenin üzerinde ve etrafındaki düzlükte kurulmuş bir kenttir.
MÖ 5./4. yüzyıl Aspendos sikkeleri üzerinde Estwediiys ismi ile gösterilen kent, Karatepe’den MÖ 8. yüzyıla tarihlenen iki dilli bir yazıtta adı geçen Mps (Mupsch veya Mepesch – Mopsos) krallığının kralı Asitawa ismi bağdaştırılmak istenmiştir. Bazı epigraflar Asitawada’yı Küçük Asya için tipik bir yerel eski isim olduğuna işaret ederek Aspendos kent kurucusu olarak yorumlarlar. Herodot ve Strabon gibi antik yazarlara göre kent Argos’lularca yerleşilmiştir.
Kentte tespit edilebilen en erken dönem yapı kalıntısı, agoranın doğusunda bulunan üç katlı market binasıdır. Diğer yapılar Roma ve Roma sonrası dönemindendir. Bu yapılar arasında iki katlı ikinci bir market binası, Hristiyanlık bazilikası, çeşme, odeon, anıtsal bir kapı, tapınak, su kemerleri, Roma hamamları ve tiyatronun yanı sıra Osmanlı dönemi inşa edilen bir de köprü bulunmaktadır. Aspendos’un en önemli yapılarından biri olan su kemerlerinin sifonları ünik olup en çok üzerinde çalışılan yapı olmuştur. Dünyanın en iyi koruna gelmiş tiyatrolarından biri olarak gösterilen tiyatro binası da Antik Kentin en önemli yapılarındandır. Yapı güney parados’unun üzerindeki yazıtından anlaşıldığına göre Marcus Aurelius dönemindendir ve Aspendos’lu Theodoros adında birinin oğlu olan mimar Zenon tarafından yapılmıştır.