Doç.Dr. Psikanalist Aysin Sinal Kaygı Endişe Korkularımızdan Kurtulmanın Yollarını Açıkladı
|
|
|
|
Girne Amerikan Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanın Doç.Dr. Psikanalist Aysin Sinal Kaygı Endişe Korkularımızdan Kurtulmanın Yolları konusunda önemli bir açıklamada bulundu |
|
|
|
26 Eylül 2021 Pazar - 08:35 |
|
|
|
|
|
|
|
Özel Haber :İrem KESİM /KKTC
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ)Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanın Doç.Dr. Psikanalist / PsikoterapistHipnoter Aysin Sinal özellikle Pandemi döneminde herkesin büyük şikayeti olduğu Kaygı Endişe Korkularımızdan Kurtulmanın Yollarını konusunda Byturco Medya Medya Grubumuza ait İnternet Gazetelerimiz için çok önemli ve faydalı olacak açıklamalarda bulundu.
Doç.Dr. Psikanalist / PsikoterapistHipnoter Aysin Sinal : İnsanoğlu kendini bilmeye başladığı andan itibaren değişik bir konumdan geçmektedir.
2019 sonundan sonra 2020 martında beklenmedik bir olayla karşılaştık.
Tabi bu herkes için beklenmedik bir olaydı bu virüs olayı, bu pandemi olayı ve insanlar hazırlıksız yakalandığı için sanki bir savaş durumu varmış gibi herkes ne olacak, nereye gidiyoruz sorusunu sormaya başladı.
Çaresizlik beraberinde kaygı,endişe ve korkuyu getirmiş oldu böylece.
Hemen hemen 1.5 yılı aşkın zaman oldu. Tabii bu aşıların bulunmasıyla tekrardan bir nebzede olsa umut ışığı belirmiş oldu.
Bugün bahsedeceğim konu daha çok yaptığımız yanlış kaygı ve endişeyi düzeltmeye çalışırken, baş etmeye çalışırken insanoğlunun en büyük hatalarından bir tanesi ve bunun bir tek nedeni vardır bu da sahip olduğumuz bilinçaltımız.
Bildiğiniz gibi bilinç dediğimiz bilinçli olmamız ya da bilinçaltı ve bilinç dışı değimiz bir beyin durumumuz vardır.
Bilinçaltı bir çok şeye muktedirdir.
Bir çok şeyi hallediyor bir çok şeyi bir kayıt cihazı gibi hafızaya depoluyor en büyük görevide budur.
Daha sonra bize hatırlatma görevini yerine getiriyor. Bilinç altımızın en önemli özelliklerinden bir diğeride gerçekle gerçek olmayanı ayırt edememesidir.
Bu yüzden neyi düşünürsek,neye odaklanırsak bilinçaltımız onu gerçek olarak kabul eder.
Bizde onun faydalarını bu özelliğinden dolayı görmüş oluruz.
Yani çocuksun iki yaşında hatta ve hatta son yapılan araştırmalara göre çocuk daha fetüsken anne karnındayken altı aylıktan sonra bilinç gelişiyor bilinç altı mevcut yani bu kanıtlanmış bir şeydir. Yaşanan her şeyi kaydediyor bilinçaltı ve daha sonra bunlar dosyalar halinde depoda biriktiriliyor. Aynen bir sinemanın alt katındaki film odası gibi orada bekletiliyor.şimdi bizim bilmediğimiz, farketmediğimiz bir olay vardır.
İnsanların yaptığı en büyük hata. Nedir bu? Bizi rahatsız eden her hangi bir şeyi unutmaya çalışıyoruz. Bize kaygı veren, endişe veren her hangi bir olayı biz unutmaya çalışıyoruz. Ya da düşünmemeye çalışıyoruz. Bunu ne kadar yaparsak yapalım bize bir faydası olmuyor çünkü biz bir şeyin farkında değiliz. Bu farkında olmadığımız şey şudur:
Biz yaratılırken Allah tarafından mükemmel yaratıldık. Mükemmel bir yaratığız. Dolayısıyla öyle bir sistem var ki bu bilinç dışı, bu bilinç altı bizim istesek bile bazı şeyleri unutmamamıza yardımcı oluyor.
Dolayısıyla biz bir şeyi unutmaya , kafamızdan atmaya çalışırken o önümüze koyuyor. Evet hatırlatıyor durmadan peki durum böyleyken yaptığımız en büyük hata nedir?
En büyük hata şudur: Farkındalık. Bir şeyin farkında olmak, bir şeye odaklanmak. Son yapılan araştırmalarda da bu kanıtlanmıştır. Bir şeye yoğunlaşırsak, bir şeye odaklanırsak, bir şeyin farkında olursak artık o her neyse bizi rahatsız eden hükmünü yitirmiş oluyor. Artık onun bir zararı olmuyor çünkü onu biz bir yerde artık ekarte etmiş oluyoruz.
Burada anlamanızı istiyorum unutmak yerine bir şeye daha çok odaklanmak , onun üzerine daha çok yoğunlaşmak, farkında olmak ve kabullenmek. Bunların hepsi farkındalık ve odaklanma terapilerinde kullandığımız yöntemlerdendir.
Yeni ortaya atılan terapi şekilleridir. Bu çok faydalı ve etkili terapi şeklidir. Bunu çok tavsiye ediyorum.
Bir şeye odaklanmak istiyorsanız oturun ve aynanın karşısına geçin . Aynaya bakın , kendinizi görün . Kafanızdaki o düşünce her neyse o düşünceye yoğunlaşın. O düşünceyi sanki karşınızda aynada görüyorsunuz, farkındasınız. Ondan kaçmayın. Onunla daha yakın olun. Ona sahip çıkın , onu kucaklayın çünkü o sizin bir parçanızdır.
Ve o sizi bırakacaktır.
Bunu yaptığınız takdirde netice müthiş oluyor. Göreceksiniz ki artık rahatlama dönemi başlıyor. Bir şeyleri kabullenmek , farkında olmak insanlara büyük bir rahatlama veriyor. Kaygı,endişe,stres,anksiyete gidiyor yerine rahatlık, mutluluk,huzur geliyor. Zaten amaç o değil mi? Huzur değil mi?
Sizlere bu konuda bir parçada olsa faydam dokunduysa ne mutlu bana. Bir dahaki sefere bir başka konuyla tekrardan birlikte olacağız.
İyi günler diliyorum,kendinize iyi bakın.
|
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|