Bir adım önde...
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
mehmetkesim
 
ANA SAYFA MAGAZİN SİNEMA MÜZİK MEDYA FOTO GALERİ VİDEO GALERİ TÜMÜ
ANTALYA   14/25 °C
 
 
    Antalya'daki teleferik kazasında 13 gözaltı kararı  
 
    GAU Kurucu Rektörü Akpınar GAU'nün Dünyadaki Başarısını Sevinçle Duyurdu  
 
    Kıbrıs'da Grand Sapphire Resort Hotel’de Ajda Pekkan Rüzgarı  
 
    Başkan Erdoğan'dan Ramazan Bayramı Mesajı  
AÜ Organ Nakli Koordinatörü Bilal Yazdı :Organ Bağışı Haftas
AÜ Organ Nakli Koordinatörü Bilal Yazdı :Organ Bağışı Haftas
 
Akdeniz Üniversitesi Prof.Dr.Tuncer Karpuzoğlu Organ nakil merkezi koordinasyon sorumlusu öğretim görevlisi Nilgün Bilal Organ Nakli konusunda köşe yazılarıyla kamuoyuna anlamlı mesaj vermeyi sürdürüyor
 
9 Kasım 2020 Pazartesi - 22:33

İşte Nilgün Bilal'in Byturco Medya Grubumuza ait İnternet gazetelerimiz için hazırladığ bir özel köşe yazısı daha 

                  Organ Bağışı Haftasının Ardından

Her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında andığımız “Organ Nakli Haftası” bugün sonlanıyor. Ama ne binlerce organ bekleyen hastamızın ve yakınlarının umutla bekleyişi, ne de biz sağlık çalışanlarının çabası sonlanmayacak…
 Belli konular, olaylar ve sorunlara dikkat çekmek , toplumsal duyarlılık yaratmak üzere ortaya çıkmış “belirli gün ve haftalar kavramı” nın amacı  aslında o gün ya da hafta tamamlandıktan sonra da unutulmaması, gözardı edilmemesini sağlayabilmektir. Çünkü ; maalesef ki dikkat çekmek istediğimiz sorunlar belirli günlerle sınırlı kalmayıp katlanarak artmaya devam etmektedir ve bu yüzden her yıl yeniden toplumun dikkatini çekecek, duyarlılık oluşturmaya çalışacak etkinlikleri tekrar ederiz. 
Peki neden 3-9 kasım; 3 Kasım 1975 Türkiye’de ilk başarılı organ  naklinin yapıldığı tarih. Bu  nedenle,  her kasım ayının ilk haftası “Organ Nakli ve Bağışı Haftası” olarak anılmakta.
Organ Bağışı sayesinde Organ Nakli tedavisine kavuşarak yaşama dönebilme kavramının ülkemize girdiği kırkbeş yıldan beri sayısız bilim insanı ve Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile ülkemizde her çeşit organ ve doku nakli başarıyla uygulanabilmekte. Hatta ülkemizde yapılabilen bir çok organ ve doku nakli uygulaması ile dünya tıp literatüründe dikkat çekmekteyiz. Özellikle canlı vericili böbrek ve karaciğer nakilleri ile kompozit doku nakli dediğimiz yüz ve  çift kol nakilleri dünya organ nakli sıralamasında dünya sıralamasında en üstlerde yer almaktayız. 
    Ülkemizde organ nakli uygulamalarının başladığı 1970 li yıllardan bugüne kadar organ ve doku nakli alanında hem kendi Organ Nakli Merkezimiz hem de tüm Türkiye’ de olağanüstü gelişmeler yaşanmış, başarılara imza atılmıştır. Bu sayede binlerce hasta organ nakli sayesinde yaşama dönmüş ve yüksek yaşam kalitesine kavuşarak mutlu , sağlıklı ve üretken  olarak yaşamını sürdürmüş ve sürdürmektedir.  Yani organ nakli tedavisini hastalarımıza eriştirebilmemiz için her türlü sağlık altyapısı ve bilimsel birikime sahip ve dünyada bu konuda öncü ülkelerden biri haline gelmiş durumdayız. 
    Ancak ülke olarak organ naklin tedavisinin ülkemizde uygulanmaya başlandığı ilk günden beri hala aynı sorunla baş etmeye çalışmaktayız. Maalesef ki “YETERSİZ ORGAN BAĞIŞI” dün olduğu gibi bugün de en büyük sorunumuz. Ülkemizde yıllar içinde organ bekleyen hasta sayıları hızla artarken bu hastaları tedavi edebilecek sağlık profesyonelleri ve  organ nakli merkezlerinin sayıları da aynı ölçüde artmış, ülkemizde organ nakli konusunda bilimsel alanda büyük başarılara imza atılmış ancak sadece toplumda organ bağışlama bilinci hala tam olarak gelişmemiş ve bağışlanan organ sayıları organ bekleyen ve organ nakli olabilen hastaların çok gerisinde kalmıştır. 
Ve 30 Ekim 2020 tarihi itibariyle ülkemizde     TC Sağlık Bakanlığı ULUSAL ORGAN BEKLEME LİSTESİ’nde;
21,515 Hasta  BÖBREK BAĞIŞI BEKLİYOR,
        1801 Hasta  KARACİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
              984 Hasta  KALP  BAĞIŞI BEKLİYOR,
          72 Hasta  AKCİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
                55 Hasta  ÇİFT KOL ve YÜZ BAĞIŞI  BEKLİYOR…. 
Yukarıda sayıları verilen hastalarımızın her biri YAŞAMA TUTUNMAYI bekliyor. Ve bu hastalarımız yalnız beklemiyor; her biri sevenleri ile birlikte bekliyor, anneler, babalar, eşler, çocuklar, dedeler, nineler, sevgililer….. en sevdiklerinin hayata dönmesi için hep birlikte her gün dua ederek bekliyorlar. 
 Ve bu dualar sadece iyileşme ve yaşama umudu olanların ve yakınlarının, zaten hayata veda etmiş kişilerin yakınlarının toprak olacak bedenler yerine “CAN VEREN BEDENLER”  haline dönüşmesi için yapılıyor..
İnsanlık adına yapılabilecek en yüce iyilik, dini açıdan yapılabilecek en büyük sevap, bir insana hayat vermekten başka ne olabilir ki. 
O halde “Organ Bağışı Haftası” sonlandığı zaman sonlanmayan umutları ve   her gün  artan sayıları ile yaşama tutunmayı  bekleyen hastalarımız için ORGAN BAĞIŞINA DESTEK OLMAK umuduyla sağlıklı günler diliyorum. 



 İşte Nilgün Bilal'in Byturco Medya Grubumuza ait İnternet gazetelerimiz için hazırladığ bir özel köşe yazısı daha 

                  Organ Bağışı Haftasının Ardından

Her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında andığımız “Organ Nakli Haftası” bugün sonlanıyor. Ama ne binlerce organ bekleyen hastamızın ve yakınlarının umutla bekleyişi, ne de biz sağlık çalışanlarının çabası sonlanmayacak…
 Belli konular, olaylar ve sorunlara dikkat çekmek , toplumsal duyarlılık yaratmak üzere ortaya çıkmış “belirli gün ve haftalar kavramı” nın amacı  aslında o gün ya da hafta tamamlandıktan sonra da unutulmaması, gözardı edilmemesini sağlayabilmektir. Çünkü ; maalesef ki dikkat çekmek istediğimiz sorunlar belirli günlerle sınırlı kalmayıp katlanarak artmaya devam etmektedir ve bu yüzden her yıl yeniden toplumun dikkatini çekecek, duyarlılık oluşturmaya çalışacak etkinlikleri tekrar ederiz. 
Peki neden 3-9 kasım; 3 Kasım 1975 Türkiye’de ilk başarılı organ  naklinin yapıldığı tarih. Bu  nedenle,  her kasım ayının ilk haftası “Organ Nakli ve Bağışı Haftası” olarak anılmakta.
Organ Bağışı sayesinde Organ Nakli tedavisine kavuşarak yaşama dönebilme kavramının ülkemize girdiği kırkbeş yıldan beri sayısız bilim insanı ve Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile ülkemizde her çeşit organ ve doku nakli başarıyla uygulanabilmekte. Hatta ülkemizde yapılabilen bir çok organ ve doku nakli uygulaması ile dünya tıp literatüründe dikkat çekmekteyiz. Özellikle canlı vericili böbrek ve karaciğer nakilleri ile kompozit doku nakli dediğimiz yüz ve  çift kol nakilleri dünya organ nakli sıralamasında dünya sıralamasında en üstlerde yer almaktayız. 
    Ülkemizde organ nakli uygulamalarının başladığı 1970 li yıllardan bugüne kadar organ ve doku nakli alanında hem kendi Organ Nakli Merkezimiz hem de tüm Türkiye’ de olağanüstü gelişmeler yaşanmış, başarılara imza atılmıştır. Bu sayede binlerce hasta organ nakli sayesinde yaşama dönmüş ve yüksek yaşam kalitesine kavuşarak mutlu , sağlıklı ve üretken  olarak yaşamını sürdürmüş ve sürdürmektedir.  Yani organ nakli tedavisini hastalarımıza eriştirebilmemiz için her türlü sağlık altyapısı ve bilimsel birikime sahip ve dünyada bu konuda öncü ülkelerden biri haline gelmiş durumdayız. 
    Ancak ülke olarak organ naklin tedavisinin ülkemizde uygulanmaya başlandığı ilk günden beri hala aynı sorunla baş etmeye çalışmaktayız. Maalesef ki “YETERSİZ ORGAN BAĞIŞI” dün olduğu gibi bugün de en büyük sorunumuz. Ülkemizde yıllar içinde organ bekleyen hasta sayıları hızla artarken bu hastaları tedavi edebilecek sağlık profesyonelleri ve  organ nakli merkezlerinin sayıları da aynı ölçüde artmış, ülkemizde organ nakli konusunda bilimsel alanda büyük başarılara imza atılmış ancak sadece toplumda organ bağışlama bilinci hala tam olarak gelişmemiş ve bağışlanan organ sayıları organ bekleyen ve organ nakli olabilen hastaların çok gerisinde kalmıştır. 
Ve 30 Ekim 2020 tarihi itibariyle ülkemizde     TC Sağlık Bakanlığı ULUSAL ORGAN BEKLEME LİSTESİ’nde;
21,515 Hasta  BÖBREK BAĞIŞI BEKLİYOR,
        1801 Hasta  KARACİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
              984 Hasta  KALP  BAĞIŞI BEKLİYOR,
          72 Hasta  AKCİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
                55 Hasta  ÇİFT KOL ve YÜZ BAĞIŞI  BEKLİYOR…. 
Yukarıda sayıları verilen hastalarımızın her biri YAŞAMA TUTUNMAYI bekliyor. Ve bu hastalarımız yalnız beklemiyor; her biri sevenleri ile birlikte bekliyor, anneler, babalar, eşler, çocuklar, dedeler, nineler, sevgililer….. en sevdiklerinin hayata dönmesi için hep birlikte her gün dua ederek bekliyorlar. 
 Ve bu dualar sadece iyileşme ve yaşama umudu olanların ve yakınlarının, zaten hayata veda etmiş kişilerin yakınlarının toprak olacak bedenler yerine “CAN VEREN BEDENLER”  haline dönüşmesi için yapılıyor..
İnsanlık adına yapılabilecek en yüce iyilik, dini açıdan yapılabilecek en büyük sevap, bir insana hayat vermekten başka ne olabilir ki. 
O halde “Organ Bağışı Haftası” sonlandığı zaman sonlanmayan umutları ve   her gün  artan sayıları ile yaşama tutunmayı  bekleyen hastalarımız için ORGAN BAĞIŞINA DESTEK OLMAK umuduyla sağlıklı günler diliyorum. 


  İşte Nilgün Bilal'in Byturco Medya Grubumuza ait İnternet gazetelerimiz için hazırladığ bir özel köşe yazısı daha 

                  Organ Bağışı Haftasının Ardından

Her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında andığımız “Organ Nakli Haftası” bugün sonlanıyor. Ama ne binlerce organ bekleyen hastamızın ve yakınlarının umutla bekleyişi, ne de biz sağlık çalışanlarının çabası sonlanmayacak…
 Belli konular, olaylar ve sorunlara dikkat çekmek , toplumsal duyarlılık yaratmak üzere ortaya çıkmış “belirli gün ve haftalar kavramı” nın amacı  aslında o gün ya da hafta tamamlandıktan sonra da unutulmaması, gözardı edilmemesini sağlayabilmektir. Çünkü ; maalesef ki dikkat çekmek istediğimiz sorunlar belirli günlerle sınırlı kalmayıp katlanarak artmaya devam etmektedir ve bu yüzden her yıl yeniden toplumun dikkatini çekecek, duyarlılık oluşturmaya çalışacak etkinlikleri tekrar ederiz. 
Peki neden 3-9 kasım; 3 Kasım 1975 Türkiye’de ilk başarılı organ  naklinin yapıldığı tarih. Bu  nedenle,  her kasım ayının ilk haftası “Organ Nakli ve Bağışı Haftası” olarak anılmakta.
Organ Bağışı sayesinde Organ Nakli tedavisine kavuşarak yaşama dönebilme kavramının ülkemize girdiği kırkbeş yıldan beri sayısız bilim insanı ve Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile ülkemizde her çeşit organ ve doku nakli başarıyla uygulanabilmekte. Hatta ülkemizde yapılabilen bir çok organ ve doku nakli uygulaması ile dünya tıp literatüründe dikkat çekmekteyiz. Özellikle canlı vericili böbrek ve karaciğer nakilleri ile kompozit doku nakli dediğimiz yüz ve  çift kol nakilleri dünya organ nakli sıralamasında dünya sıralamasında en üstlerde yer almaktayız. 
    Ülkemizde organ nakli uygulamalarının başladığı 1970 li yıllardan bugüne kadar organ ve doku nakli alanında hem kendi Organ Nakli Merkezimiz hem de tüm Türkiye’ de olağanüstü gelişmeler yaşanmış, başarılara imza atılmıştır. Bu sayede binlerce hasta organ nakli sayesinde yaşama dönmüş ve yüksek yaşam kalitesine kavuşarak mutlu , sağlıklı ve üretken  olarak yaşamını sürdürmüş ve sürdürmektedir.  Yani organ nakli tedavisini hastalarımıza eriştirebilmemiz için her türlü sağlık altyapısı ve bilimsel birikime sahip ve dünyada bu konuda öncü ülkelerden biri haline gelmiş durumdayız. 
    Ancak ülke olarak organ naklin tedavisinin ülkemizde uygulanmaya başlandığı ilk günden beri hala aynı sorunla baş etmeye çalışmaktayız. Maalesef ki “YETERSİZ ORGAN BAĞIŞI” dün olduğu gibi bugün de en büyük sorunumuz. Ülkemizde yıllar içinde organ bekleyen hasta sayıları hızla artarken bu hastaları tedavi edebilecek sağlık profesyonelleri ve  organ nakli merkezlerinin sayıları da aynı ölçüde artmış, ülkemizde organ nakli konusunda bilimsel alanda büyük başarılara imza atılmış ancak sadece toplumda organ bağışlama bilinci hala tam olarak gelişmemiş ve bağışlanan organ sayıları organ bekleyen ve organ nakli olabilen hastaların çok gerisinde kalmıştır. 
Ve 30 Ekim 2020 tarihi itibariyle ülkemizde     TC Sağlık Bakanlığı ULUSAL ORGAN BEKLEME LİSTESİ’nde;
21,515 Hasta  BÖBREK BAĞIŞI BEKLİYOR,
        1801 Hasta  KARACİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
              984 Hasta  KALP  BAĞIŞI BEKLİYOR,
          72 Hasta  AKCİĞER BAĞIŞI BEKLİYOR,
                55 Hasta  ÇİFT KOL ve YÜZ BAĞIŞI  BEKLİYOR…. 
Yukarıda sayıları verilen hastalarımızın her biri YAŞAMA TUTUNMAYI bekliyor. Ve bu hastalarımız yalnız beklemiyor; her biri sevenleri ile birlikte bekliyor, anneler, babalar, eşler, çocuklar, dedeler, nineler, sevgililer….. en sevdiklerinin hayata dönmesi için hep birlikte her gün dua ederek bekliyorlar. 
 Ve bu dualar sadece iyileşme ve yaşama umudu olanların ve yakınlarının, zaten hayata veda etmiş kişilerin yakınlarının toprak olacak bedenler yerine “CAN VEREN BEDENLER”  haline dönüşmesi için yapılıyor..
İnsanlık adına yapılabilecek en yüce iyilik, dini açıdan yapılabilecek en büyük sevap, bir insana hayat vermekten başka ne olabilir ki. 
O halde “Organ Bağışı Haftası” sonlandığı zaman sonlanmayan umutları ve   her gün  artan sayıları ile yaşama tutunmayı  bekleyen hastalarımız için ORGAN BAĞIŞINA DESTEK OLMAK umuduyla sağlıklı günler diliyorum. 



 

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
İletişim Başkanlığı :Cumhurbaşkanımız Berat Albayrak'ın Görevden Af talebini kabul etmiştir
 
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar : Üç Devlet Bir Milletiz
 
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
AÜ Organ Nakli Koordinatörü Bilal :Yaşam Bağışlamaktır
Akdeniz Üniversitesi Prof.Dr.Tuncer Karpuzoğlu Organ nakil merkezi koordinasyon ...
Prof.Dr.Murat Kuloğlu :Bağımlılık aynı zamanda bir aile hastalığıdır
Prof.Dr. Kuloğlu Bağımlılık aynı zamanda bir aile hastalığıdır diyerek ...
Bağımlılıkları hayatınızdan çıkarmanın yolu YEDAM’dan geçiyor.
Her türlü uyuşturucu ve kötü alışkanlıklarla ilgili mücadele çalışmaları ...
Bağışıklığı Güçlendirmek, Metabolizmayı Hızlandırmak Ve Korunmak İçin 10 Beslenme Önerisi
Mevsim Geçişlerinde Bağışıklığı Güçlendirmek, Metabolizmayı Hızlandırmak ...
 
 
Prof.Dr.Özdoğan Sonbaharın en önemli meselelerinden biri Grip ile COVID-19'u ayırt etmek olacak
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr.Mustafa Özdoğan Sonbahar mevsimi dolayısıyla ...
Decathlon Mağazasında Kamp ve Doğa Sporları Ürünleri Büyük İlgi Görüyor
Antalya'da Havalimanı Yolu üzerinde bulunan 2200 m2 kapalı alana sahip ...
Kurban Bayramında Nasıl Dengeli Beslenebiliriz
Uzmanlarının önerilerine uyarak 4 Günlük Kurban Bayramı’nı dengeli beslenmek ...
Evde spor yaparken sakatlanmamak için 7 öneri
Op. Dr. Selim Muğrabi, evde spor yapanlara sakatlanmamaları için önemli ...
 
 
Prof.Dr. Yaşar Duranoğlu Göz'de Koronavirüsün Belirtilerini Anlattı
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim ...
Maraton koşmak damar yaşını 4 Yaş gençleştiriyor
İngiltere'de yapılan bir araştırma, bir maratona hazırlanmanın ve 42 kilometreden ...
Uykuyla İlgili Bilinmesi gereken Tıbbi Gerçekler
New York Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, iyi bir gece uykusu ...
Kontakt lens kullanan Sanatçilara 'körlüğe yol açan enfeksiyon' uyarısı
İngiltere'de göz uzmanları, nadir görülen ve körlüğe yol açan bir enfeksiyon ...
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Prof. Dr. Ata Atun Yazdı : ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor

Prof. Dr. Ata Atun Yazdı : ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
  YAZARLAR
 
 
Dilber Dansı Ya Olmasaydı, Hayatımız ne Olurdu ?
 
Hakan Solaker
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Magazin Ekibi diyor ki...
  ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
Burçin Terzioğlu ve İlker Kaleli

Burçin Terzioğlu ve İlker Kaleli

Byturco
  ÇOK YORUMLANANLAR
  FACEBOOK'TA MAGAZİN EKİBİ
  TWITTER'DA MAGAZİN EKİBİ
  ANKET
     
 
Hande Yener mi? Demet Akalın mı?

Hande Yener
Demet Akalın

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Magazin
  •Sinema
  •Müzik
  •TV Dünyası
  •Moda
  •Medya Dünyası
  •Kültür&Sanat
  •Turizm
  •Yaşam
  •Teknoloji
 
 
  •deneme