Halk televizyondan sizi neşeli, hareketli ve doğal biri olarak tanıdı. Kendi yaşantınızda da böyle misiniz?
Normal bir insanım. Neşeli olup çok konuştuğum zamanlar da oluyor, sakin olup hiç konuşmadığım zamanlar da oluyor. Her insan gibi yani.
Özellikle canlandırmak istediğiniz rol var mı?
İnsan birçok düşünüyor, istiyor tabi ama genelde sürpriz oluyor oynayacağım roller. Karakteri başkaları yaratıyor, biz de oynuyoruz.
Hırslarınız, hayalleriniz var mıdır?
Olmaz olur mu? Herkesin olduğu gibi benim de hayallerim var.
Uyumadan önce ellerimi yastığın altına koyar, düşünürüm.
Yastık altı hayallerim vardır benim. Çocuk gibi hayaller kurarım, ama hayalleri devleştirmeyi sevmem.
Büyük hayallerinizin olmamasının sebebi ulaşamama korkusu mu?
Hayal bu adı üstünde. Büyüğü, küçüğü olmaz. Özgürce düşünüp, isteyip, hayal kurabilmeli insan.
Çünkü büyük dediğinizde önüne bir sınır koymuş oluyorsunuz, uzaklaştırıyorsunuz kendinizden.
Ekranın sevilen dizisi Beni Böyle Sev'de başrol oynuyorsun.
Evet ama bir gün dizilerin başrolünde olacağım gibi bir ısrarım yoktu, olmadı. Ben oyunculuğu çok sevdim. Kamera önünde olmak beni mutlu ediyor. Başka karakterlerle, başka dünyaları insanlara anlatmak çok hoşuma gidiyor. Oyunculuğu sevdiğim için de farkedildim. Farkedileceğimi de biliyordum.
Oyunculuğunuzda doğaçlamaya ne kadar yer veriyorsunuz?
Doğaçlamayı kullanmak yapılan işe, yönetmeninizin sizden ne istediğine, karakterin nasıl bir karakter olduğuna, senaryoya ve sahneye göre değişir. Doğaçlama yapmayı çok seviyorum ama her zaman doğaçlama yapılamıyor.
Hiç hayranlarınız tarafından rahatsız edildiğiniz oluyor mu?
Hiç tatsız bir olay yaşamadım. Bütün arkadaşlarım gibi ben de tatile çıkıp gezip dolaşıyorum.
İzliyorlar, seviyorlar. Hiç dizi izlemediklerini söyleyen amcalar bile, bizim diziyi izlediklerini söylediler.
Karakterleri kendilerine yakın hissediyorlar. Bu da hoşlarına gidiyor.
Kamera arkasında başladınız aslında değil mi?
Sinema-TV öğrencisiyim. Kısa filmler çekiyorduk. Mezun olana kadar figüranlık yaptım, kliplerde, reklamlarda oynadım. Kısa filmler çekerken onlarda birilerinin oynaması gerekiyordu, ben oynadım.
Daha önce de festivallere gitmiştik; Ankara Film Festivali, İstanbul Film Festivali, Altın Koza… Bu sefer benim için çok özel çünkü ilk defa bir uzun metrajla gittim, onun da heyecanını yaşadım. Öğrenciyken festivaller çok önemlidir. Güzel insanlarla tanışırsınız, filmler izlersiniz orada. Bu sefer o dört-beş günlük süreçte orada olamadım.