Prof. Dr. Ata Atun yazdı :60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atun gündeme dair özel köşe Yazısında 60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli başlığı ile gündemi değelendirdi |
|
|
|
4 Mart 2024 Pazartesi - 21:36 |
|
|
|
|
|
|
|
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı,Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Ata Atunun ilgiyle okunacak gündeme dair özel köşe Yazısı
60 Yıllık Yanlış Düzeltilmeli
Altmış yıl evvel bugün Birleşmiş Milletler’de (BM) yapılan bir yanlış, alınan hatalı bir
karar, maalesef Kıbrıs Türklerini dünyadan koparmaya ve olumsuz etkilemeye devam
etmekte.
BM’nin Kıbrıs’a gelişini bir hatırlayalım; 21 Aralık 1963 Cumartesi günü sabahın
erken saatlerinde, Kıbrıs Rumları, “Kıbrıs adasının egemenliği ile devleti ele geçirmek
ve Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak” için Kıbrıs Türklerine karşı silahlı saldırılar
başlatırlar. Dönemin Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu Kıbrıs Türklerine
saldırıları düzenleyen EOKA terör örgütüne, İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis’in
milis kuvvetleri ile Makarios’un doktoru ve sonradan da EDEK’in kurucusu olan Dr.
Vassos Lisarides’in milis kuvvetlerine destek olması için 1 Ocak 1964 sabahından
başlamak üzere Kıbrıs adasına parti parti 20 bin tepeden tırnağa silahlı bir Komando
Tümeni gönderir. Kıbrıs Türklerine karşı organize ve aynı anda başlayan silahlı
saldırılar adanın tüm bölgelerinde devam eder. Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı
bölgesine Nikos Sampson’un komutasında Yorgacis’in milis kuvvetleri, Çağlayan
bölgesine de Lissaridis’in milisleri saldırmıştır.
Rumların saldırıları katliamlara, yağmaya, soyguna ve yaşlı kadın, erkek ve çoluk
çocuk demeden soykırıma dönüşünce, Kıbrıs Türklerinin neredeyse dörtte biri evini
barkını, malını mülkünü, hayvanını ve zahiresini arkada bırakıp güvenli Türk
bölgelerine göç etmek zorunda kalır.
Türkiye Cumhuriyeti, katliamları, soygunu, yağmayı ve göçleri durdurmak için
öncelikle “siyasi müdahale ve görüşme” yolunu tercih ederek BM’den “Acil Müdahale”
talep eder.
Günümüzde olduğu gibi, 1964 yılında da yayılmacı (emperyalist) ülkelerin çıkarları
doğrultusunda faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler Teşkilatı, adaya BM Barış Gücünü
gönderebilmek için çalışmalar başlatır. Türkiye’nin talebi üzerine BM Güvenlik
Konseyi toplanır ve daimi üye İngiltere’den karar taslağı hazırlamasını ister.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı bir karar tasarısı hazırlar.
Bu karar taslağı, 1959 yılının Şubat ayında Zürih ve Londra’da -garantör devletler ile
Kıbrıs Türkleri ve Rumlarından oluşan taraflar arasında- gerçekleştirilen toplantılarda
mutabakata varılan ve 1 Ağustos 1960 günü bağımsızlığı ilan edilen Kıbrıs
Cumhuriyeti’nin BM’ye tescilli Anayasasına tamamen aykırı bir şekilde, “Kıbrıs
adasında sadece Kıbrıs Rumlarından oluşan mevcut Makarios yönetiminin adayı
temsil eden hükümet” olarak tanınmasını içermektedir.
Kıbrıs Türklerini görüşmelerde ve toplantılarda temsil eden Kurucu Cumhurbaşkanı
Rauf R. Denktaş’ın dile getirdiği bütün itirazlar dikkate alınmaz ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin itirazlarına da ABD ve İngiltere temsilcileri “Bu karar geçicidir. İzin
verin BM Barış Gücü adaya ayak bassın, katliamları, soykırımı, yağmayı, soygunu ve
göçleri durdursun” yanıtını verirler. Türkiye bu yanıtı, Kıbrıs’ta devam etmekte olan
katliamları, soykırımı, yağmayı, soygunu ve göçleri durdurmak için ister istemez kabul
eder. BM GK’nin insanlık dışı ve dünya siyasetinin yüz karası kararlarından bir tanesi
olan 4 Mart 1964 tarihli ve 186 sayılı kararı kabul edilerek yürürlüğe konur. Bu karar
doğrultusunda Kıbrıs Rumları “Kıbrıs Hükümeti” olarak tanımlanırken, Kıbrıs Türkleri
de toplum seviyesine indirgenir.
BM Barış Gücü bu kararın alınmasında ancak 2 ay sonra adaya ayak basar. Bu
gecikme, Makarios hükümetinin “Gereklilik Doktrini” adı altında kabul ettiği yasadışı
kararlarla, Kıbrıs Türklerinin Anayasal haklarını, siyasi haklarını ve insani haklarını
ellerinden almasının yolunu açar.
Aradan geçen 60 yıl içinde Kıbrıs Türklerinin dünyadan izole edilmesinin, uluslararası
ticaret yapamamasının, uluslararası siyasi platformlarda temsil edilememesinin,
uluslararası etkinliklere ve spor müsabakalarına katılamamalarının, uluslararası posta
ve telekomünikasyon bağlantıları kuramamasının kökeninde bu insanlığın yüz karası
4 Mart 1964 tarihli ve 186 sayılı karar yatmaktadır.
BM Kıbrıs sorununa adil ve insan haklarına yaraşır bir şekilde müdahale etmek ve
taraf olmak istiyorsa, öncelikle Kıbrıs’ta yasal hükümetleri tanımlayan yeni ve çağdaş
bir karar almalıdır. Akdi takdirde, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için son 60 yıldır
yaşanan olumsuzluklar, dünyadaki ve adadaki siyasi dengeler değişene kadar devam
edecektir...
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|